Examples of using Everywhere we go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
This is guaranteed. Everywhere we go we're followed.
If you didn't carry that television everywhere we go. Raymond, it would be nice.
Raymond, gittiğimiz her yere o TVyi götürmesen iyi olurdu.There are crowds and protestors everywhere we go.
Gittiğimiz her yerde kalabalık gruplar ve protestocular oluyor.Everywhere we go, friendly people.
Gittiğimiz her yerde dost canlısı birilerini buluyoruz.If you didn't carry that television everywhere we go. Raymond, it would be nice.
Raymond, şu TVu gittiğimiz her yere taşımasan daha iyi olur.I keep hearing those words everywhere we go.
Gittiğimiz her yerde, bu kelimeleri duyuyorum.Raymond, it would be nice if you didn't carry that TV everywhere we go.
Raymond, şu TVu gittiğimiz her yere taşımasan daha iyi olur.Everywhere we go, we have an opportunity to warn people what the Juden are.
Gittiğimiz her yerde insanları Yahudilerin aslında ne olduğu fikrine ısındırmalıyız.To warn people what the Juden are. Everywhere we go, we have an opportunity.
Gittiğimiz her yerde insanları Yahudilerin aslında ne olduğu fikrine ısındırmalıyız.He's a one-track hunting mind everywhere we go.
Gittiğimiz her yerde aklında sadece tek yönlü avlanma var.What if you forget you love to overtip everyone everywhere we go?
Ya gittiğimiz her yerde fazla bahşiş vermeyi sevdiğini unutursan?They know everywhere we go and everything we say.
Everywhere we go people are whispering behind our backs.
Her gittiğimiz yerde, insanlar arkamızdan fısıldaşıyorlar.Raymond, it would be nice if you didn't carry that television everywhere we go.
Raymond, televizyonu her gittiğin yere taşımasan daha iyi olmaz mı?Everywhere we go they want to hear about your deeds.
Her gittiğimiz yerde sizin yaptıklarınızı anlattırıyorlar.He's leaving a trail everywhere we go!
Her gittiğimiz yerde iz bırakıyor!How does the press find out everywhere we go?
Basın gittiğimiz her yeri nasıl öğreniyor?Follow us everywhere we go? Oh, Gomez, why do hordes of angry villagers?
Gomez, neden her gittiğimiz yerde öfkeli köylüler peşimize düşüyor?Everywhere we go, they want to hear about the things you did.
Her gittiğimiz yerde sizin yaptıklarınızı anlattırıyorlar.Everywhere we go we run into those guys,
Nereye gitsek bu adamlarla karşılaşıyoruz
