FOR FAILING in Turkish translation

[fɔːr 'feiliŋ]
[fɔːr 'feiliŋ]
başarısız olduğu için
batırdığı için
to sink
to screw up
to ruin
to mess up
başarısız olduğum için
için sizi sonuna dek korumayı başaramadım
başarısızlığa uğrattığım için

Examples of using For failing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
So that Tegan doesn't fire her for failing our client. something that Laurel should probably do- She's kidding. I'm focused on work right now.
Şaka yapıyor. Şu aralar işime odaklandım, Laurel da böyle yapsa iyi olacak… yoksa müvekkilimizi batırdığı için Tegan onu kovacak.
on work right now, so that Tegan doesn't fire her for failing our client.- She's kidding.
böyle yapsa iyi olacak… yoksa müvekkilimizi batırdığı için Tegan onu kovacak.- Şaka yapıyor.
Do you know what I will do to you for failing? But before that happens to me?
Fakat bu başıma gelmeden önce… başarısız olduğun için ben sana ne yaparım, biliyor musun?
For failing to inform your superiors of your liaison with"Mirage" and ignoring the security protocol,
Mirage konusunda üstlerine bilgi verme konusunda başarısızlığa uğradın güvenlik protokolüne
More was to follow in March, when Chris Armstrong was suspended by the FA for failing a drugs test.
Federasyon tarafından uyuşturucu testinden geçemediği için ceza alan Chris Armstrong Mart ayında daha fazla takip edildi.
He was later executed by Domitian for failing to prevent Nero's suicide.
Daha sonra Neronun hayatını korumakta başarısız olduğu gerekçesiyle Domitian tarafından sürgüne gönderilmiş ve ardından idam edilmiştir.
And given myself over to raising the other. As for me, I have forgiven myself for failing to save my sister.
Bana gelince… kız kardeşimi kurtarmayı başaramadığım için kendimi affettim… ve kendimi, diğerini yetiştirmeye adadım.
Palestinians, and his Arab neighbors for failing to protect Samu, Hussein ordered a nationwide
Arap komşularından Samuyu korumadaki başarısızlığı sebebiyle yoğun eleştirilere maruz kalan Hüseyin,
Earlier in July, the team expelled another middle distance specialist, Liliana Popescu, for failing a drug test.
Temmuz ayı başlarında, takım bir diğer orta mesafe koşucusu Liliana Popescuyu doping testinden geçemediği için ihraç etti.
He blasted the ruling New Democracy party for failing to react to EU murmurs of a'special relationship' between the EU and Turkey-- something short of full membership.
Papandreu Yeni Demokrasi partisine ABde AB ile Türkiye arasında özel bir ilişki -tam üyeliğin aşağısında bir şey- olması yönünde dolaşan söylentilere tepki vermediği için ateş püskürdü.
who was murdered for failing to win an unwinnable battle!
kazanılamayacak bir savaşı kaybettiği için!
Whether I make this airplane or not… But I will definitely make a new record for failing.
Bu uçak olsun ya da olmasın başarısızlıkta yeni bir rekor kıracağım kesin.
Republika Srpska has been criticised for failing to apprehend war crimes suspects such as Ratko Mladic(left on poster) and Radovan Karadzic(right on poster). Haris Memija.
Sırp Cumhuriyeti Ratko Mladiç( afişte solda) ve Radovan Karadziç( afişte sağda) gibi savaş suçu zanlılarını tutuklamakta başarısız olduğu için eleştiriliyor. Haris Memija.
is wracked with guilt for failing to protect his friend.
arkadaşını korumakta başarısız olduğu için suçluluktan yıkılmış.
chain-of-command responsibility for failing to prevent the murder of civilians, and overuse of weapons against civilian targets.
sivillerin öldürülmesine engel olamayan bir emir komuta zincirinden sorumlu olmak
Serbia has made little progress in harmonising its judicial system with European standards, which is the key priority for[the] European partnership," it says, criticising Belgrade for the non-transparent re-election of judges and prosecutors, and for failing to rein in corruption.
Hakim ve savcıların yeniden seçilmesi sürecinde şeffaflığı sağlayamadığı ve yolsuzluğu kontrol altına alamadığı için Belgradı eleştiren raporda şu ifadelere yer verildi:'' Sırbistan, yargı sistemini Avrupa standartlarına uyumlu hale getirme konusunda çok az ilerleme gösterdi, bu konu, Avrupa ile ortaklığın en önemli öncelikleri arasında yer alıyor.
The official German history criticized Ingenohl for failing to use his light forces to determine the size of the British fleet, stating:"He decided on a measure which not only seriously jeopardized his advance forces off the English coast but also deprived the German Fleet of a signal and certain victory.
Resmî Alman tarihi ise Ingenohlu'' Tedbirli düşünerek, İngiliz kıyılarına ilerleyen kuvvetlerini ciddi bir tehlikeye atmadığı; fakat aynı zamanda Alman filosunu kesin bir zaferden de mahrum bıraktığı'' ifadelerini kullanarak, İngiliz filosunun boyutunu belirlemek için hafif kuvvetlerini kullanmakta başarısız olmakla eleştirmektedir.
For failing you?
Seni hata yapmaya ittiği için.
You set a new record for failing.
Başarısızlık konusunda yeni bir rekor kıracaksınız.
Unfortunately, you lose them all for failing.
Ne yazık ki, başarısız olunca hepsini kaybettin.
Results: 2576, Time: 0.0536

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish