HYPERACTIVE in Turkish translation

• hiperaktif
• hiperaktiftir
• aşırı

Examples of using Hyperactive in English and their translations into Turkish

what he called participatory cinema, to make one of the key films of the'90s, his hyperactive version of Shakespeare's"Romeo and Juliet.
90ların önemli filmlerinden biri olan Shakespearein Romeo ve Julietinin hiperaktif versiyonunda kullanır.

the brain are no longer getting any input, they become hyperactive and excitable, and they start to fire spontaneously.
beyninin görme ile ilgili yerleri artık hiçbir sinyal almadığı için, hiperaktif ve kolayca uyarılır hale geliyorlar. Ve birdenbire ateşlemeye başlıyorlar.

Hyperactive mice?
Hiperaktif fareler mi?

He's hyperactive.
Sadece hiperaktif.

Or severely hyperactive.
Ya da hiperaktif.

Hyperactive little fuckers.
Ufak hiperaktif veletler.

Eccentric, and hyperactive.
Tuhaf ve hiperaktif dönemlerim.

Attention-deficit hyperactive disorder.
Dikkati dağıtan aşırı hiperaktiflik.

You may call her hyperactive.
Ona hiperaktif diyebilirsiniz.

Sugar's made my Ralphie hyperactive.
Şeker Ralphieyi hiperaktif yaptı.

Hyperactive and loves to chat.
Hiperaktif ve sohbet etmeyi sever.

Ritalin is for hyperactive children.
Ritalin hiperaktif çocuklar içindir.

Tom said that Mary was hyperactive.
Tom, Marynin hiperaktif olduğunu söyledi.

You seem a little hyperactive.
Biraz hiperaktif görünüyorsun.

Joan has a very hyperactive imagination.
Joanın çok hiperaktif bir hayal gücü var.

My mom has this hyperactive thyroid.
Annemin hiperaktif tiroidi var.

He means'hyperactive'.
Hiperaktif demek istiyor.

Hyperactive behavior and deficiencies in concentration.
Hiperaktif davranışlar ve konsantrasyon bozukluğu.

Her limbic system's gone hyperactive.
Limbik sistemi çok hiperaktif.

If we're aggressive or hyperactive.
Agresif ya da hiperaktif olup olmadığımızı gözlemliyorlar.