IF YOU WANT TO GO in Turkish translation

• gitmek istersen eğer
• eğer gitmek istiyorsan
• çıkmak istersen
• gitmek istiyorsaniz gidin
• eğer biraz uyumak istersen seninle olmak hoşuma gidiyor
• istersen hemen

Examples of using If you want to go in English and their translations into Turkish

If you want to go, I won't stop you..
Eğer gitmek istersen, seni durduramam.

If you want to go there, you can.
Eğer gitmek istersen, gidebilirsin.

The convention's still happening tomorrow if you want to go.
Eğer gitmek istersen, toplantı yarın da devam ediyor olacak.

If you want to go, go..
Eğer gitmek istersen, git..

If you want to go, you may.
Eğer gitmeyi istersen… sen yapabilirsin.

If you want to go, that's okay.
Eğer gitmek istersen sorun değil.

If you want to go, I won't hold you..
Eğer gitmek istersen, seni tutmayacağım.

All right, if you want to go.
Eğer gitmek istersen-- tamam.

If you want to go there you can.
Gidebilirsin. Eğer gitmek istersen.

I'm good if you want to go.
Eğer gitmek istersen sorun değil.

Don"t lie to me. If you want to go, I can guarantee your safety.
Bana yalan söylemeyin, eğer gitmek istiyorsanız güvenliğinizi garanti edebilirim.

I know i'm gonna regret this, But you if you want to go with, i understand.
Biliyorum pişman olacağım ama eğer gitmek istersen anlarım.

Aksel asked if you want to go to Sweden.
Aksel, İsveçe gitmek isteyip istemediğini soruyor.

Of course, if you want to go, you will have to do it on your own.
Elbette gitmek istersen, bunu kendi başına yapman gerek.

If you want to go to Fez, it's that way. 159 miles.
Fasa gitmek istiyorsanız bu taraftan gideceksiniz. 200 kilometre var.

If you're ill, it's absolutely no problem if you want to go home.
Hastaysan, eve gitmek istersen, kesinlikle bir sorun yok.

If you want to go, go quickly!
Eger gitmek istiyorsan, çabuk git!.

I'm good, if you want to go now.
Ben iyiyim, eğer başlamak istersen şimdi.

If you want to go, I will take a cab.
Hazir degilim. Eger gitmek istiyorsan taksi cagir.

Anna, if you want to go home, I will take you..
Anna, eve gitmek istersen seni götürürüm.