IN HIS BEDROOM in Turkish translation

• yatak odasında
• onun odasında
• yatak odasına
• yatak odasındaki
• adamın yatakta

Examples of using In his bedroom in English and their translations into Turkish

The secret ones-- in his bedroom.
Gizli olanı vardı. Onun yatak odasında.

It was Joxer, in his bedroom with an inkwell.
O Joxerdı… kendi yatak odasında… mürekkep hokkasıyla.

He locked me in his bedroom for a week.
Hafta beni kendi yatak odasına kapattı.

What world leader doesn't have a phone in his bedroom?
Hangi dünya liderinin odasında telefon olmaz?

Nick's asleep in his bedroom.
Nick odasında uyuyor.

There was never any gun in his bedroom and he knew it.
Odasında hiç silah yoktu ve bunu biliyordu.

In his bedroom.
Odasında da.

Were you ever in his bedroom?
Onun yatak odasına hiç gittiniz mi?

I'm in his bedroom.
Onun yatak odasındayım.

He had a hidden camera in his bedroom.
Odasında bir gizli kamera var.

Were you ever in his bedroom?
Hiç onun yatak odasına gitttiniz mi?

Locked Kyle in his bedroom?
Kyleı odasına mı kilitleyecektin?

In his bedroom? Did you know he has a picture of that fella Feynman?
Odasında şu Feynman denen adamın bir resmi olduğunu biliyor muydun?

The sound machine in his bedroom was tuned in to the ocean.
Odasındaki ses makinesi okyanus sesine ayarlanmıştı.

Ned, what's the laptop doing in his bedroom?
Ned, bu dizüstü bilgisayar onun yatak odasında ne arıyor?

He's resting in his bedroom and must never,
Zamanla. Odasında dinleniyor ve asla

In time. He's resting in his bedroom and must never,
Zamanla. Odasında dinleniyor ve asla

He's in his bedroom, isn't he?
Yatak odasında değil mi?

Mrs. Erlynne was waiting in his bedroom.
Bayan Erlynne onun yatak odasında bekliyordu.

Did you see your pictures in his bedroom?
Odasındaki senin fotoğraflarını gördün mü?