IN THE CROWD in Turkish translation

• kalabalıkta
• kalabalığın
• kalabalıktaki
• kalabalığa

Examples of using In the crowd in English and their translations into Turkish

And Christmas is coming, they can hide easily in the crowd.
Ve Noel de yaklaşıyor. Kolaylıkla kalabalığa karışabilirler.

We will strike the enemy and vanish back in the crowd again.
Kalabalığın içinden çıkıp düşmanı vuracağız ve yine kalabalığa karışacağız.

And vanish back in the crowd again. We will strike the enemy.
Düşmanı vuracağız ve yine kalabalığa karışacağız.

We will strike the enemy and vanish back in the crowd again.
Düşmanı vuracağız ve yine kalabalığa karışacağız.

She's lost in the crowd, like the countless informers.
Sayısız muhbir gibi kalabalığa karıştı.

But I saw you hiding in the crowd.
Ama sizin kalabalık arasında saklandığınızı görmüştüm.

Pat Benatar definitely brings in the crowd, huh?
Pat Benatar kesinlikle en kalabalık, değil mi getiriyor?

The levels of tension in the crowd is immense.
Uçsuz bucaksız kalabalıklarda tansiyon yükseliyor.

There were three trained lifesavers in the crowd.
Kalabalık arasında üç eğitimli cankurtaran varmış.

Someone in the crowd turned on their radio…
Kalabalıktan biri radyoyu açtı

We're more interested in the crowd.
Biz kalabalıkla daha çok ilgileniyoruz.

They look like they will target someone in the crowd.
Sanki kalabalıktan birini hedef alacaklar gibi duruyorlar.

Hiding out in the crowd.
Kalabalık arasında saklanıyoruz.

She's in the crowd.
Kalabalık arasında.

Unless his target is somebody in the crowd.
Kalabalıktan birini hedef almıyorsa tabii.

Somewhere in the crowd.
Kalabalık bir yerde.

I remember boos in the crowd.
Kalabalıktan gelen yuhalamaları hatırlıyorum.

Someone in the crowd handed me this.
Kalabalıktan biri bunu bana verdi.

You looked in the crowd.
Kalabalığı şöyle bi süzdün.

Some in the crowd were hospitalized, and four police officers were injured.
Kalabalıktan bazı kişiler hastaneye yatırıldılar, ve dört tane polis memuru yaralandı.