Examples of using Interacting with in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
And most highly educated people in the country. Interacting with some of the wealthiest.
Ülkenin en zengin ve… eğitim görmüş kişileriyle etkileşim içinde olacağız.I might be able to find a way to counteract his condition. If I could observe Romero's genes- Yeah? interacting with dark matter,- Barry?
Barry. Romeronun genlerinin kara maddeyle etkileşimini inceleyebilirsem bu durumu önlemenin bir yolunu bulabilirim.- Evet?You should abide by the following basic etiquette. When interacting with the inhabitants of Earth, or humans.
Dünya gezegeni sakinleriyle… yani insanlarla iletişim kurarken şu görgü kurallarına dikkat etmelisin.If I could observe Romero's genes interacting with dark matter,- Yeah?- Barry. I might be able to find a way to counteract his condition.
Evet? Romeronun genlerinin kara maddeyle etkileşimini inceleyebilirsem bu durumu önlemenin bir yolunu bulabilirim.- Barry.where people really… I mean, you see them interacting with the art and the engagement, it's palpable.
Perhaps intelligent civilizations come to realize that life is ultimately just complex patterns of information interacting with each other in a beautiful way, and that can happen more efficiently at a small scale.
Belki de zeki uygarlıklar, hayatın birbiriyle mükemmel şekilde uyumlu bilgiler bütünü olduğunu fark ettiler ve bu etkileşim küçük ölçekte daha verimli gerçekleşebilir.Yeah? interacting with dark matter, I might be able to find a way to counteract his condition.- Barry. If I could observe Romero's genes?
Barry. Romeronun genlerinin kara maddeyle etkileşimini inceleyebilirsem bu durumu önlemenin bir yolunu bulabilirim.- Evet?Because, you're bad at interacting with people when you feel self-conscious, that's all.
There is some evidence that IC 167 is interacting with nearby NGC 694 as they seem to share HI regions.
Yakınındaki galaksi NGC 694 ile etkileşim halinde olduğuna dair bazı kanıtlar vardır ve HI bölgelerini paylaşıyor gibi görünmektedirler.Dynamic tiles, background components and contracts(interfaces for interacting with other apps) may require an app to be activated before a user starts it.
Dinamik fayanslar, arka plan bileşenleri ve sözleşmeler( diğer uygulamalarla etkileşimde bulunmak için arabirimler) kullanıcının başlatmadan önce bir uygulamanın etkinleştirilmesi gerekebilir.Even if that was true, interacting with Tall Boy is no safer for you,
Bu doğru olsaydı bile, Tall Boy ile etkileşim kurmak sizin için daha güvenli değil, Bir eroin satıcısıylaSpecifically, this concept proposes that interacting with individuals who hold preexisting stereotypes will lead the target of those stereotypes to engage in behaviors that will confirm the perceiver's expectations.
Spesifik olarak bu kavrama göre, kalıpyargılara sahip kişilerle etkileşime girmek bu kalıpyargıların hedefinde olan kişinin, algılayıcının beklentilerini doğrulayacak yönde davranışlar yerine getirmesine yol açar.When interacting with a non-player character, the player is given a choice of what to say
Oyuncu olmayan bir karakterle etkileşime girdiğinde, oyuncuya söylenecek şeylerin bir seçimi yapılırMessier 32(Arp 168), a dwarf galaxy interacting with the Andromeda Galaxy, is included in this category although the"diffuse
Andromeda Gök Adası ile etkileşim halindeki cüce galaksi Messier 32( Arp 168),Acid interacting with the stone.
And just interacting with somebody.
Biriyle etkileşim kurarsın.He's interacting with the tramadol.
Tramadol ile etkileşime girdi.They're interacting with the Higgs field.
Higgs alanı ile etkileşiyorlar.Not from socializing or interacting with others.
İnsanlarla etkileşime geçmeyi ya da sosyalleşmeyi sevmiyorum.Kismet was ready to start interacting with people.
Kismet insanlarla etkileşime hazırdı.
