Examples of using Dolu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne? Dolu olduğundan bile emin değilim.
Nashville manyak dolu Frank.
Transfer yüzde yüz tamamlanamazsa diye şarjı dolu bıraktık.
Birçok saçmalıkla dolu olması. Cevap vermedim çünkü.
Ancak maalesef kadromuz dolu.
Hamam böceği dolu.
Pekala dolu ve kilitli.
Ateş etme o kanatta yakıt dolu.
Teşekkürler. Sevgi dolu şeyler yani.
Dolu değil.
Ateş etme o kanatta yakıt dolu.
Dolu araba var,
Cevap vermedim çünkü… birçok saçmalıkla dolu olması.
Bir sürü bokla dolu olduğu içindir.
Yeah. Bir adam, silahla dolu bir araba ile yakalandı.
Cevap vermedim çünkü… birçok saçmalıkla dolu olması.
Cevap vermedim çünkü… birçok saçmalıkla dolu olması.
Hadi yapalım! Silahı dolu!
Hadi yapalım! Silahı dolu!
Tehlikelerle dolu bu görev için yeterince ateşli silah getirdiğinize emin misin?