Examples of using Acı dolu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çok acı dolu.
Aile geçmişi acı dolu olabilir.
Yaşadığım dünyada varlığım acı dolu ama rüyalar ölmez.
Çok güçIü, acı dolu bir aşk bu.
Acı dolu bir hayatı olmuş.
Anlaşılan, Rodezya slasherının acı dolu, şiddetli… ve oldukça tafsilatlı çiftleşme ritueli var.
Acı dolu kalın kafalı birisiydim.
Tamamdır.'' Güzel, acı dolu güller'' den başlayalım mı?
Acı dolu bir çığlığın nasıl olduğunu sefil dünyadan geçişini hissettim.
Acı dolu ama gerekli bir kurban ile yiyeceği sağlayacağım.
Acı dolu, huzursuz saatler.
Ölmek acı dolu ve sarsıcı bir deneyimdir.
Özlem ve acı dolu bir hayata hapsedilmiş bir prenses için.
Bardağı acı dolu. Ruhu aldattı.
Acı dolu bir hayatın olsun istememiştim.
Acı dolu, huzursuz saatler.
O gece, acı dolu ve utanç vericiydi.
Acı dolu domuzlar Arzulu çocuklar.
Acı dolu domuzlar Arzulu çocuklar.
Acı dolu domuzlar Arzulu çocuklar.