INTERACTING in Turkish translation

[ˌintə'ræktiŋ]
[ˌintə'ræktiŋ]
etkileşimini
interaction
interplay
non-interacting
interactivity
to be interacting
etkileşen
effect
impact
influence
affect
the impression
act
potency
to make
interacting
etkileşim
interaction
interplay
non-interacting
interactivity
to be interacting
etkileşimli
interaction
interplay
non-interacting
interactivity
to be interacting
etkileşimde
interaction
interplay
non-interacting
interactivity
to be interacting

Examples of using Interacting in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Talking to one another.- Interacting?
Etkileşim mi? Birbirleriyle konuşmalarını?
It's like the alignment of the stars, providence was there, watching and interacting.
Yıldızların dizilimi gibi Tanrının inayeti orda izliyor ve etkileşime giriyordu.
Sami enjoyed interacting with Layla.
Sami, Leyla ile etkileşime girmekten hoşlandı.
Interacting at a cellular level.
Hücresel düzeyde etkileşime girdi.
Talking to one another.- Interacting?
Birbirleriyle konuşmalarını. Etkileşim mi?
I thought something had happened because you quit interacting with me.
Bir şey olduğunu düşündüm çünkü benimle konuşmayı bıraktın.
Some of the objects consist of interacting galaxies, whereas other sources are actually groups of galaxies.
Nesnelerin bazıları etkileşen galaksilerden oluşurken, diğer cisimler ise gerçekte galaksi gruplarıdır.
Interacting with the Titans was so enlightening that it made me entirely forget my everyday fatigue.
Ama benim için Devlerle iletişime geçmek günlük yorgunluğumu unuttutacak kadar çok aydınlatıcı oldu.
Oort cloud Roche limit Satellite galaxy Dwarf galaxy Interacting galaxy Tidal force Toomre A.; Toomre J. 1972.
Oort bulutu Roche limiti Cüce gökada Etkileşen gökada Toomre A.& Toomre J. 1972.
In quantum mechanics, this means that a pair of interacting electrons must be able to swap positions without an observable change to the state of the system.
Kuantum mekaniğinde, bu etkileşen bir çift elektronun pozisyonlarını sistemin durumunda hiç gözlemlenebilir değişiklik olmadan değiştirebilmesi gerektiği anlamına gelir.
Messier 32(Arp 168), a dwarf galaxy interacting with the Andromeda Galaxy, is included in this category although the"diffuse
Andromeda Gök Adası ile etkileşim halindeki cüce galaksi Messier 32( Arp 168),
The degree of temporal displacement is directly proportional to the number of chroniton particles interacting with the transporter beam.
Bilgisayar simülasyonlarına göre zamandaki kayma,… ışınlama ışınıyla etkileşen kroniton parçacıkların sayısı ile doğru orantılı.
There was a strong desire to model the kernel itself on the same basis of small interacting programs.
Çekirdek kendisini küçük etkileşimli programlarla aynı temelde modellemek için güçlü bir istek vardı.
The consistency of interacting higher spin field theories is, however, presently a field of very active interest.
Ancak, yüksek dönüş kuramlarındaki etkileşim tutarlılığı oldukça aktif bir alanın ilgisini çeker.
Notwithstanding the fact that this report deals with weak interactions, we shall frequently have to speak of strongly interacting particles.
ilgilendiği gerçeğini gözardı ederek, güçlü bir şekilde etkileşen parçacıklardan sıkça bahsedeceğiz.
Strongly interacting Rydberg atoms also feature quantum critical behavior, which makes them interesting to study on their own.
Sert etkileşimli Rydberg atomları ayrıca onları ilginç bir çalışma haline getiren nicem kritik davranışın bir özelliğidir.
The Vlasov equation may be used to describe the dynamics of a system of charged particles interacting with an electromagnetic field.
Vlasov denklemi bir elektromanyetik alan ile etkileşimde yüklü parçacıkların sistem dinamiklerini tanımlamak için kullanılabilir.
However, such quantum black holes would instantly evaporate, either totally or leaving only a very weakly interacting residue.
Ancak bu tür kuantum kara delikler anında, tamamen ya da çok zayıf etkileşim kalıntısı bırakarak buharlaşır.
Unlike many of the objects listed in the amorphous galaxies section, the interacting galaxies that comprise these objects are still distinguishable from each other.
Biçimsiz galaksiler'' bölümünde listelenen pek çok cisimnin aksine, bu cisimleri oluşturan etkileşen galaksiler birbirlerinden ayırt edilebilir.
Xenon is also being used to search for hypothetical weakly interacting massive particles and as the propellant for ion thrusters in spacecraft.
Ksenon ayrıca kuramsal zayıf etkileşimli ağır parçacıkların( WIMP) araştırılmasında ve uzay gemilerindeki iyon iticilerde kullanılır.
Results: 135, Time: 0.0611

Top dictionary queries

English - Turkish