Examples of using It's exhausting in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yep. It's exhausting.
Evet, bu çok yorucu.And it's exhausting and that's normal too.
Çok yorucu ve bu da normal.And it's exhausting to be one yourself.
İnsanın kendi olması da yorucu.Why don't you run everywhere? It's exhausting.
Sen niye her yere koşmuyorsun? Yorucu oluyor.It's exhausting. Yep.
Evet, bu çok yorucu.It's exhausting work… and, my God.
Çok yorucu bir iş.It's exhausting to be one of those people yourself.
İnsanın kendi olması da yorucu.It's exhausting having to explain every little detail to somebody.
Birine yaptığın işin her detayını anlatmak biraz yorucu oluyor.But you expect me to be a mind reader, and it's exhausting.
Ama benden zihin okumamı bekliyorsun ve bu çok yorucu.Yeah, but it's exhausting.
Evet, ama çok yorucu.It's exhausting talking like this.
Böyle konuşmak ne yorucu.He must show her how well he can fly, but it's exhausting work.
Ona ne kadar iyi uçabildiğini göstermek zorunda ancak bu çok yorucu bir iş.In the future, I just live in the open. It's exhausting.
Gelecekte, saklanmadan yaşıyorum. Çok yorucu.It's… It's exhausting talking like this.
Böyle konuşmak ne yorucu.Good'cause it's exhausting.
İyi, çünkü bu çok yorucu.It's exhausting. In the future, I just live in the open.
Gelecekte, saklanmadan yaşıyorum. Çok yorucu.I'm trying. But I got to tell you, it's exhausting.
Ama söylemeliyim ki bu çok yorucu. Deniyorum.And I love her, and it's exhausting.
Onu seviyorum ama bu çok yorucu.It's exhausting talking like this.
BöyIe konuşmak ne yorucu.Yeah, it's exhausting.
Evet, çok yorucu.
