LASS in Turkish translation

[læs]
[læs]
küçük hanım
young lady
little lady
missy
little miss
lass
little girl
damsel
miss.
lassie
little memsaab
kız
girl
daughter
sisters
lady
female
chick
gal
kadın
woman
female
lady
girl
genç hanım
young lady
young woman
lass
young miss
lassie
miss rawson
young ladys
bayan
mrs.
miss
ms.
mrs
lady
ma'am
madam
ms
female
miss.
kızım
girl
daughter
sisters
lady
female
chick
gal
bir hanım
lady
woman
lass
a damsel
mistress
dame
genç kadını
sevgilim
dear
beloved
lovely
darling
boyfriend
my fellow
girlfriend
date
sweetheart
lovers
kızı
girl
daughter
sisters
lady
female
chick
gal
kızın
girl
daughter
sisters
lady
female
chick
gal
kadınım
woman
female
lady
girl

Examples of using Lass in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I got it, little lass.
Anladım, küçük bayan.
This world is such a dangerous place for you, lass.
Bu dünya senin için çok tehlikeli, kızım.
I will trust ye to Lord John, then, lass.
O zaman seni Lord Johna emanet ediyorum küçük hanım.
He used to sing that song, The Lass of Aughrim.
Sık sık bu şarkıyı,'' Lass of Aughrim'' i söylerdi.
I was just Checking on the lass. Oh, no.
Hayır. Genç kadını kontrol ediyordum.
Or this lovely lass is gonna be scrubbing yer brains off the floor.
Yoksa bu güzel kadın, beynini yerden temizlemek zorunda kalacak.
Sandringham, lass.
Sandringham, genç hanım.
Farewell, young lass, farewell.
Güle güle, genç bayan, güle güle.
Come on, then, my handsome-looking lass.
Hadi gidelim, benim güzel sevgilim.
Lass, no. No, you're not going after him.
Onun peşinden oraya gitmeyeceksin. -Hayır kızım.
Come with me, lass. I insisted.
Ben ısrar ettim. Benimle gel küçük hanım.
Navy SEAL, sweet lass.
Donanma SEAL, tatlı lass.
If you're weak, they will get in, lass.
Zayıfsan içine girecekler genç hanım.
Just calm down, lass.
Sakin ol kadın.
Will you come with me, lass?
Benimle gelecek misin, sevgilim?
Put up your feet. Don't mind if I do, lass.
Yaparsam sorun olmaz, kızım. Ayaklarınızı kaldırın.
Good morning to you, lass. Good morning.
Günaydın.- Sana da günaydın küçük hanım.
Since you already know how we look like, Lass.
Kurallara göre, Zaten biz bak Çünkü biliyorsun, Bayan.
Lightning Lass controls electricity. So, Chemical King has power for chemicals.
Chemical Kingin kimyasal güçleri var,… Lightning Lass elektriği kontrol ediyor.
That's what the lass is counting on, isn't it?
Kız da zaten bunun hesabını yapıyor, değil mi?
Results: 475, Time: 0.1004

Top dictionary queries

English - Turkish