OFFERS in Turkish translation

• teklif
• sunuyor
• sunmaktadır
• sunan
• önerdi
• ikram
• vaat ediyor
• teklifler
• teklifi
• teklifleri
• sunduğu
• sunduğunu
• sunmuyor

Examples of using Offers in English and their translations into Turkish

So far, I have turned down all offers. Depends, handsome.
Değişir, yakışıklı. Şimdiye dek bütün teklifleri reddettim.

From man's birth until his death, thought offers no solution of continuity.
Ýnsanoðlunun doðumundan ölümüne kadar, fikir devamlýlýða hiçbir çözüm sunmuyor.

So, the fact that you're back means that you do want to hear some offers.
Peki, döndüğüne göre bazı teklifleri duymak istiyor olmalısın.

We have also had some great PR offers. Just give it to me.
Ver bana. Çok güzel PR teklifleri var.

Thought offers no solution of continuity. From man's birth until his death.
Ýnsanoðlunun doðumundan ölümüne kadar, fikir devamlýlýða hiçbir çözüm sunmuyor.

Come on, come on.♫ Think about all those offers.
Haydi, haydi. Bütün o teklifleri düşün.

No one else offers this Premium Pope Package.
Başka kimse bu Ayrıcalıklı Papa Paketini sunmuyor.

Think about all those offers.♫ Come on, come on.
Haydi, haydi. Bütün o teklifleri düşün.

Why? She refused all offers until her father forced her to take a husband?
Babası onu evlenmeye zorlayana kadar bütün teklifleri geri çevirmiş. Niye?

That means the company offers the service, but the terms are negotiated between the client and me.
Yani hizmeti şirket sunar ama şartları müşteriyle aramda ben belirlerim.

One that offers a better way, a solution to this.
Iyi bir yol sunar biri. Buna bir çözeltisi.

Golden offers are iron at their core.
Altın tekliflerin içinde demir vardır.

And judging by all these offers you have been getting, it seems a lot of people realize it.
Aldığın bunca teklife bakılırsa pek çok insan bunun farkında.

Besides, none of those offers were anywhere near what I would let it go for.
Ayrıca, gelen tekliflerin hiçbiri satacağım bir fiyat değildi.

How about the offers of foreign help,
Yabancı yardım tekliflerine ne dersiniz,

Boys, I will be open to all offers.
Bütün tekliflere açığım çocuklar.

They have been making offers to all of us. Uh-huh?
Hepimize teklifte bulunuyorlar. İşleme koyayım mı?

We haven't exactly been inundated with offers. I know!
Pek de tekliflere boğulmuş değiliz. Biliyorum!

I know! We haven't exactly been inundated with offers.
Pek de tekliflere boğulmuş değiliz. Biliyorum!

How many membership offers have I turned down? club again.
Kaç tane üyelik tekliflerini geri çevirdim? kulübü.