PLAN TO GO in Turkish translation

[plæn tə gəʊ]
[plæn tə gəʊ]
gitmek için bir plan
a plan to go
plan değişikliği yapın ve alfa-eko-3-5 birimini hata öncesine döndürün
plan değişikliği yapın ve hata öncesine döndürün
döndürün EVA ya plan

Examples of using Plan to go in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
This plan to go to Brazil will be a waste of money, just like his underground bunker.
Bu Brezilyaya gitme planı… tıpkı yaptırdığı yeraltı sığınağı gibi para israfı olacak.
So, I'm assuming that if you're gonna abandon I do. that plan to go to college, you have another plan.
O halde üniversiteye gitme planını ektiğine göre… başka bir planın olmalı.
I am betting that right now, you are making some plan to go after Chin. I'm here.
Chinin peşinden gitme planları yapıyorsun. Burdayım. Bahse varım şu anda.
I plan to go to Kyoto.
We plan to go hiking tomorrow.
Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.
We plan to go by train.
Trenle gitmeyi planlıyoruz.
I plan to go there alone.
Oraya yalnız gitmeyi planlıyorum.
Both girls plan to go to college.
Her iki kız üniversiteye gitmeyi planlıyor.
I plan to go to New Zealand.
Yeni Zelandaya gitmeyi planlıyorum.
Do you plan to go abroad?
Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?
I plan to go skiing in Hokkaido.
Hokkaidoda kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.
Where does Tom plan to go?
Tom nereye gitmeyi planlıyor?
I plan to go with him.
Onunla birlikte gitmeyi planlıyorum.
You plan to go to Rome?
Romaya gitmeyi mi planlıyorsunuz?
Tom didn't plan to go anywhere.
Tom biryere gitmeyi planlamadı.
Where do you plan to go?
Nereye gitmeyi planlıyorsun?
When do you plan to go?
Ne zaman gitmeyi planlıyorsun?
They're places I plan to go.
Onlar gitmeyi planladığım yerler.
Where do you plan to go?
I plan to go to her cocktail party.
Ben onun kokteyl partisine gitmeyi planlıyorum.
Results: 7293, Time: 0.0528

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish