PRESENTATIONS in Turkish translation

• sunumları
• sunum
• tanıtımını
• sunumlar
• sunumlarını
• sunumlarıyla
• sunuları
• sunular

Examples of using Presentations in English and their translations into Turkish

We have a meet and greet next week and the presentations are sometime in mid-January.
Haftaya bir tanışma toplantımız var. Ve sunumlar da Ocak ortasında.

Do you think just anyone can make presentations?
Herkes sunum yapabilir mi sanıyorsun?

Otherwise… you will be preparing all your life for others' presentations.
Aksi halde hayatın boyunca başkaları için sunumlar hazırlıyor olacaksın.

I saw a few of the presentations.
Bir kaç sunum gördüm.

Idiots shouldn't make pointless presentations.
Geri zekâlılar anlamsız sunumlar yapmamalı.

I have done a hundred presentations without notes, computers or sleep.
Ben notsuz, bilgisayarsız ve uykusuz yüzlerce sunum yaptım.

The ministry organised presentations to inform potential beneficiaries about how to access EU funds.
Bakanlık, potansiyel lehdarlara AB fonlarına nasıl ulaşacakları konusunda bilgi vermek üzere sunumlar düzenledi.

Three agencies will do presentations.
Üç ajans sunum yapacak.

Create and edit presentations for slideshows, meeting and Web pages by using Impress.
Impress kullanarak slayt gösterileri, toplantı ve web sayfaları için sunumlar oluşturun ve düzenleyin.

You will do presentations on your findings.
Araştırmalarınızı da sunum yapacaksınız.

I also give a lot of boring presentations.
Ayrıca bir sürü sıkıcı sunum yapıyorum.

It's like there's two different presentations in this crime scene.
Bu olay yerinde iki farklı sunum var gibi.

Three agencies will do presentations.- I know.
Biliyorum. Üç ajans sunum yapacak.

I also give a lot of boring presentations.
Bir sürü sıkıcı sunum da yapıyorum.

A question for all before the presentations.
Sunumdan önce bir sorum var.

All the presentations are done.
Bütün tanıtımlar yapıldı.

One of my favourite presentations.
Favori sunumlarımdan biri.

Asked us to do Plug Point presentations.
Poper point sunusu yapmamızı istedi.

We will be starting the presentations soon, so if everyone can come in and take a seat.
Sunumumuz yakında başlıyor, dolayısı ile herkes gelip yerleşebilir.

So Principal Dana said that we need to clean up the school before the presentations.
Müdür Dana sunumlardan önce okulu temizlememizi söyledi.