Examples of using Snaps in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Look at you, Snaps.
Kendine bir bakıver, Snaps.Ah, come on, Snaps, you know the rule.
Ah, hadi, Snaps, kuralları biliyorsun.That's right, Snaps.
Haklısın, Snaps.Clam it, Snaps.
Kendine sakla, Snaps.Snaps" is the name of the game.
Oyunun adı'' Snaps.No. That's right, Snaps.
Hayır. Haklısın, Snaps.Liver Snaps.
Liver Snaps.And what kid wouldn't love a fur onesie with platinum crotch snaps,?
Ayrıca platin ağ çıtçıtlı kürk tulumu hangi çocuk istemez?We have less than 90 seconds before this thing snaps.
Bu şeyin kopmasına 90 saniyeden az vaktimiz kaldı.It has six snaps and three ribbons.
Altı çıtçıtı ve üç kurdelesi var.I love the snaps.
Çıtçıtları sevdim.You touch the chimes The trap snaps, shut.
Sen… çanlı borulara dokun… tuzak… çatırdayan vuruşlar.Rehmat's red kite snaps!
Rehmat's red kite snaps!
Anlaştık. Rehmatın kırmızı uçurtması koptu!Even the finger snaps?
Parmak şıklatmalarını bile mi?There's something real about a guy with a knife who just… snaps.
Birdenbire çıldıran bıçaklı bir adam daha gerçekçi.Take some more snaps.
No naughty snaps of Lorna, I hope.
I don't know how the holiday snaps got in there.
Tatil resimleri içine nasıl karışmış bilmiyorum.And you knuckleheads thought that Snaps was goin' straight.
Ve siz ahmaklar Snapsın dürüst olduğunu sanıyorsunuz.
