SPECIALIZING in Turkish translation

['speʃəlaiziŋ]
['speʃəlaiziŋ]
uzmanlaşmış
expert
specialist
professional
master
pro
specialized
specialised
attending
qualified
adept
konusunda özelleştiler
alanında
field
took
area
space
bought
got
received
domain
site
let
uzman
expert
specialist
professional
master
pro
specialized
specialised
attending
qualified
adept
uzmanlaşan
expert
specialist
professional
master
pro
specialized
specialised
attending
qualified
adept
uzmanlığı
expert
specialist
professional
master
pro
specialized
specialised
attending
qualified
adept
kaçırarak
kidnapping
missing
by hijacking
abducting
to avoid
specializing
escape

Examples of using Specializing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I am a marine biologist and ecologist specializing in oceanic trenches.
Deniz biyoloğu ve ekolojistim… okyanus çukurları uzmanıyım.
Specializing in the transportation industry.
Ulaşım endüstrisinde uzmanım.
At a hospital specializing in psychiatric care.
Özel bir Psikiyatrik bakım hastanesinde.
Evergreen Services specializing in security, parking, cleaning.
Evergreen özel güvenlik, park ve temizlik hizmetleri.
A modern witch specializing in housework.
Ev işlerinde ustalaşmış bir cadı.
A pharmacist from Tama, specializing in a medicine called Ishida Sanyaku.
Tamadan bir eczacı, lshida Sanyaku denen bir ilaç üzerinde çalışıyorum.
Specializing in what?
Ne üzerine uzmanlaştın?
There are three FSB operatives specializing in Venezuela.
Venezüella konusunda uzman üç tane FSB görevlisi var.
A survival preparation company specializing in post-apocalyptic housing.
Kıyamet günü sonrası barınma konusunda uzmanlaşmış… bir hayatta kalma önlemleri firması.
In post-apocalyptic housing. A survival preparation company specializing.
Kıyamet günü sonrası barınma konusunda uzmanlaşmış… bir hayatta kalma önlemleri firması.
Specializing in what?
Uzmanlık alanın neydi?
I was a professor of psychology, specializing in phobias.
Fobiler üzerine özelleşen bir psikoloji profesörüydüm.
Of more traditional cooking methods. specializing in the health benefits.
Sağlığa olan faydaları konusunda uzmanlaşmıştı. Daha geleneksel pişirme yöntemlerinin.
A New York firm specializing in hostile takeovers.
Düşmanca devralma konusunda uzmanlaşmış bir New York firması.
Specializing in security, parking,
Evergreen özel güvenlik, park
It's a dental clinic specializing in implants.
İmplantlar konusunda uzmanlaşmış bir dişçi kliniği.
He owns a music store in Baltimore, specializing in string instruments.
Baltimoreda bir müzik dükkanı varmış yaylı çalgılar üzerine.
His aunt, Mabel Alvarez, was a California artist specializing in oil painting.
Halası Mabel Alvarez yağlı boyada kendini geliştirmiş Kaliforniyalı bir artist idi.
I'm a sociologist at Chicago, specializing in violence.
Chicago Üniversitesinde sosyoloğum, uzmanlık alanım şiddet.
Doctorate in applied physics"specializing in advanced weaponry.
Uygulamalı fizik doktorası ileri silahlanma alanında uzmanlaşma.
Results: 96, Time: 0.0645

Top dictionary queries

English - Turkish