USABLE in Turkish translation

['juːzəbl]
['juːzəbl]
kullanılabilir
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship
kullanışlı
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship
i̇şe yarar
kullanılabilecek
servant
bondman
worshiper
slave
a votary
to serve
to worship

Examples of using Usable in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Got a lot of usable prints.
Birçok işe yarar parmak izi aldım.
I'm having some trouble finding a usable vein. Great.
İşe yarar damar bulmakta zorlanıyorum. Güzel.
Crude, But very usable.
Kaba ama bayağı işe yarar.
Got any usable evidence?
İşe yarar kanıtlar var mı?
No usable prints on the ladder or any of the paintbrushes. Shit.
Kahretsin. Boya fırçalarında veya merdivende işe yarar bir parmak izi yok.
Eh… maybe. Anything usable?
Belki. İşe yarar bir şey?
Oh, shit. No usable prints on the ladder or any of the paintbrushes.
Kahretsin. Boya fırçalarında veya merdivende işe yarar bir parmak izi yok.
Eh… maybe. Anything usable?
İşe yarar bir şey? Belki?
No usable prints, but it's a starting point, locationwise.
İşe yarar iz yok ama bulunduğu yerden aramaya başlayabiliriz.
I said usable.
İşe yarar dedim.
Only usable with a Sword.
Kılıcı kullanabilmenin tek yolu budur.
They are very usable in the Christianity.
Hıristiyanlık için çok kullanışlılar.
Understand, when we bought the ranch, it was all… not usable land.
Şunu anlayın, çiftliği aldığımızda, tamamı kullanılamaz arazilerden ibaretti.
This is a special spell only usable by Game Masters.
Bu yalnızca Oyun Üstatlarının kullanabileceği bir büyü kartıdır.
This seems usable, right?
Kullanılabilir gibi görünüyor, değil mi?
What makes technology useful and usable?
Teknolojiyi faydali ve kullanisli yapan nedir?
Are those power cells usable?
Bu hücreler işe yarar mı?
But get us some usable intel.
Bize yararlı bilgi getir.
Kidneys usable.
Böbrekler kullanılabilir durumda.
We can now literally turn people's brainwaves into usable images and actionable intelligence.
Artık insanların beyin dalgalarını bire bir olarak kullanılabilir görüntülere ve kullanılabilir istihbarata dönüştürebiliyoruz.
Results: 151, Time: 0.0526

Top dictionary queries

English - Turkish