YAP in Turkish translation

[jæp]
[jæp]
yap
to do
to make
to have
to build
hakkında konuşma
to talk about
to discuss
to speak
çen
chen
chan
just yap

Examples of using Yap in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Maybe Dr. Yap won't notice.
Belki Dr. Yap farketmez.
I am sick of hearing you two yap!
İkinizin dırdırını dinlemekten sıkıldım!
Dr. Yap!
Dr. Yap!
You have been sitting here listening to me yap all day.
Bütün gün burada oturup, dırdırımı dinledin.
Her five horrid, deformed little dogs who incessantly yap on the roof under my window.
Onun korkunç, şekilsiz beş küçük köpeği penceremin altındaki çatıda aralıksız havlayan.
Who are you? Dr. Yap?
Kimsin? Dr. Yap mi?
Dr. Yap is offering to pay you a dollar a pound for your Halloween candy.
Ödemeyi teklif ediyor. Dr. Yap size Cadılar bayramı şekeri için bir pound.
Yeah! Dr. Yap, earlier today, I fell for you. Sold!
Dr. Yap, bugün erken saatte senin için düştüm. Satıldı. Evet!
Yeah! Sold. Dr. Yap, earlier today, I fell for you!
Dr. Yap, bugün erken saatte senin için düştüm. Satıldı. Evet!
Dr. Yap, earlier today, I fell for you. Yeah! Sold!
Dr. Yap, bugün erken saatte senin için düştüm. Satıldı. Evet!
How did people get to islands like Yap and then move on to the other islands of the Pacific when they were heading into the prevailing winds and all they had were these- wooden outrigger canoes?
Insanların Yap gibi adalara nasıl gittikleri… ve sonra baskın rüzgarlara karşı bu tahta kanolarla Pasifikteki diğer adalara nasıl geçtikleri?
Admiral William F. Halsey, Jr., the planned occupation of Yap Island in the Caroline Islands was canceled.
Jr. tavsiyeler üzerine Carolina Adaları üzerinde bulunan Yap Adasını işgal planından vazgeçti.
If I'm not back you send my mail to King Al, hammock one, Isle of Yap.
Eğer geri dönmezsem postamı Kral Al adına Yap adasındaki hamağa gönder.
You Jewish yap, stand up, when a Soviet officer is in front of you!
Sen Yahudi havlama, ayağa kalk, bir Sovyet subayı önündesin!
Look, Monochrome can yap all he wants about no-name's cosmic plan but here's something I picked up rubbing mojos these past few years.
Bak, tek renkli eleman, isimsiz olanın kozmik planlarını havlayıp durabilir ama ben yıllardır yaptığımız büyülerden birşeyler aldım.
Don't stand there yapping!
Orada havlayıp durmayın!
Stop your yapping.
Dırdırı kessene bi sen!
Sick of y'all yapping.
Sizin mızmızlarınızdan hasta oldum.
Then why waste time yapping?
Ee niye boş konuşmayla zamanımızı harcıyoruz?
Yeah, except when you were yapping in my ear, asking me to wake up.
Evet. Kulağımın dibinde uyan diye söylendiğin zaman hariç.
Results: 66, Time: 0.0883

Top dictionary queries

English - Turkish