Examples of using Yap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve bir dahaki sefere doğru olduğunu bildiğin şeyi yap.
Görevinin kalanını tamamladığından emin ol. Aramayı yap.
Martha Stewartın hapishanesinin, not ettiği gibi Kama Sutra bakışını yap.
Yavaş yavaş, yeni bir gün için yeni yol yap.
Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorsan sen de diğerlerinin yaptığını yap!
Sorumluluk mu?! Sadece vazifeni yap, öyle mi?
Neredesin sen? Aramayı yap.
Karım, bu düş kapanlarından yap… Onu söyleyeyim.
Dilekleri gerçekleştir, plan yap.
Halkın adamıymış… Anca Cerseinin pis işlerini yap.
Sorumluluk mu?! Sadece vazifeni yap, öyle mi?
Karım, bu düş kapanlarından yap… Onu söyleyeyim.
Helva yerine bir fincan çay yap.
İlla aksanlı konuşacaksan Philadelphia aksanı yap.
Öyle olduğunda, ne yaparsan yap iş işten geçmiş olacak.
O zaman, bir şeyler yap.
Shane, sen de kahve yap.
O zaman sende herkesin yaptığını yap.
Senin işlerini yapmaktan bıktım. Sen yap.
Sen şunu 2 kişi yap.