ÇIKARDIĞI in English translation

released
serbest
tahliye
azat
serbest bırakın
salın
yayınlanmasından
sal
sürümü
salınımı
salıver
forth
ileri
çıkarırız
çıkardı
ortaya
meydana
öne
savaşa
çık
çıkın
bir ileri bir
makes
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
he takes off
pulled
geri
çek
çekin
çekersin
çekilin
çıkar
çekeceksin
çekim
çekil
çıkart
out of
dışında
çıkar
çıktı
çekilin
çekil
çıkın
çıkart
tükendi
removed
çıkarmak
kaldırmak
kaldırın
sil
çıkart
uzaklaştırın
alın
sökeceğiz
sökün
got
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
excavated
kazmak
kazı
he dug up

Examples of using Çıkardığı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dr. Kobesun çıkardığı verileri Lucia de Berki itham etmek için kullandık.
But Dr Kobes made the summaries we used to accuse Lucia de Berk.
Bu mermer tabanda ayakkabılarının çıkardığı sesi duymanı istiyorum.
I want you to hear the sound that your shoes made on this marble floor.
Michael Jacksonın son çıkardığı.
Michael Jackson's latest release.
Bu albüm Murat Kekillinin Ferdifon Müzik ile çıkardığı ilk ve son albüm olmuştur.
This is the first and last release with Kriss Albertsson performing.
Bu mermer tabanda ayakkabılarının… çıkardığı sesi duymanı istiyorum.
I want you to hear the sound that your shoes made.
Bu mermer zemin üzerinde ayakkabılarının çıkardığı sesi duymanı istiyorum.
I want you to hear the sound that your shoes made.
Hacıların çıkardığı üçüncü kişiydim. Tek hatırladığım bu.
I was the third guy the Haji's pulled out. That's all I remember.
Çıkardığı sesler. Kokusu.
The sounds he made, the smell of him.
Elektrik akımının boşalırken çıkardığı patlama sesleri kulakları sağır ediyordu.
The sound of the exploding discharges was deafening.
Belki de boynundan çıkardığı bu şeyle bir ilgisi vardır.
Maybe it had something to do with this thing he pulled out of his neck.
Ness Charlienin veritabanından çıkardığı hırsızlardan bir tanesi.
Ness is one of the art thieves that Charlie pulled off the database.
Ya Taranın çıkardığı beş kurşun?
What about the five bullets that Tara pulled out?
Vatikanı ayinden Latinceyi çıkardığı için hiç affetmedi.
Though she never forgave the Vatican for taking Latin from the Mass.
Kurbandan çıkardığı mermiler tungsten çeliğinden yapılmaymış.
The slugs he pulled out of the vics were made of tungsten steel.
Ama çıkardığı sesler… herşeyi güzellikle doldurmuş.
But that sound he made… filled everything up with beauty.
Ve Pizarronun Perudan çıkardığı bütün o İnka altınları.
And all that Inca gold that Pizarro took out of Peru.
Arka koltuktan çıkardığı koca çantadan bahsetmiş miydim?
Did I mention the enormous bag that he pulled out of the back seat?
Alexxin cesetten çıkardığı mermideki izlere bakıyorum.
I'm taking a look at the bullets that Alexx pulled out of the body.
Çişinin pisuara çarptığında çıkardığı ses var ya,
The sound of your piss hitting the urinal?
Yüce tanrım sizi karşıma çıkardığı için şükürler olsun!
Praise heaven for leading me to you!
Results: 259, Time: 0.065

Top dictionary queries

Turkish - English