Examples of using Çalacak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada davul çalacak birine ev veremeyiz.
Bunların hepsinde şöyle diyor:'' Winslow Elliott Rachmaninoffu çalacak.
Bu gece orkestra hangi besteleri çalacak?
Tanrım, Adein yarın Hollywood Bowlda çalacak olmasına inanamıyorum.
Kapı çalacak.
Burada davul çalacak birine ev veremeyiz.
Org gece yarısına kadar çalacak.
Ama cep telefonun tekrar iş üzerindeyken çalacak olursa.
Küçük Louis sonunda büyük adamlarla çalacak.
Yankee Doodle Dandy'' ve Notre Dame dövüş şarkısı aynı anda çalacak.
Haley de benimle birlikte çalacak.
Bayan Tossoff birkaç nota çalacak.
Soyguna başladığımızda alârm çalacak.
Soyunma odasında daha çok house müziği mi çalacak?
Sevgili arkadaşımız Alcides şimdi bize akordiyonu ile, güzel bir melodi çalacak.
Kiev yaylı sazlar orkestrası perşembe akşamı elçilikte çalacak.
Şarkı söyleyip piyano çalacak.
Londrada ilk kez çalacak olmamızdan korkuyor.
Sonsuza dek çalacak.
Sürekli bir döngü ile hoparlör üzerinden düdük sesi çalacak.