Examples of using Çocuktu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onlar çocuktu. Sizin çocuğunuz var.
Yani, çoğu zaten çocuktu.
Kim olduğunu tam anlamadım… belki çocuktu.
Nateden sonra, büyük ihtimalle çıktığım tek düzgün ve iyi çocuktu.
Kardeşim zeki çocuktu.
Bunlardan üçü de çocuktu.
Onlar Busha küfreden bir grup çocuktu.
Binlerce kilometre var gibi hissediyorum aramızda*- Yeni transfer olan çocuktu.
Orjinal değildi, ilhamsızdı. Burayı kurtaran tek şey bu çocuktu.
Ağabeyim akıllı çocuktu.
Toplamda 10 çocuktu.
Diğer suçlananlar da bir grup çocuktu.
Tom sınıfta en popüler çocuktu.
Potter ve öteki çocuktu.
Biliyorum. Suçüstü yakalanan çocuktu, Peder değil.
diğer ikisi çocuktu.
Raymond Rockwell bildiğim en şeytani çocuktu.
Sadece birkaç çocuktu.
Çuval bezinden kıyafetler giymiş şu sıska vegan çocuktu.
Benim için çalıştı. Kahveci çocuktu.