Examples of using Çok fazla hayat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Okyanus altında çok fazla hayat vardır.
Bu çok fazla hayat yaşamaya bırakıldı.
Aslında önemsediğim çok fazla hayat var.
Burada çok fazla hayat var ki… biz görünmeziz.
Burada çok fazla hayat var ki… biz görünmeziz.
Bu şeyi düzene sokmak için çok fazla hayat kaybedildi.
Bu mağarada çok fazla hayat var ve yüzeyi sizinle kazımayı bile başaramıyorum.
Ve ne zaman filmler başlayacağı çok fazla hayat gibi görünmek. Sadece andan önce gerçek sorunlar başlamalıdır zaman.
Çok fazla hayatı kurtaracaksın.
O çok fazla hayatım.
anne babalar çok fazla hayatında olmayacak.
İşlerin yürüyüşünü bir hevesle değiştirmeniz çok fazla hayatı etkiliyor.
Octavia, biliyorum sırası değil ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.
Octavia, biliyorum sırası değil ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.
Octavia, biliyorum sırası değil ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.
Octavia, biliyorum sırası değil ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.
ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.
ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.
ama… solucanlar olmadan savaş alanını zayıflatmanın… çok fazla hayata mal olacağını belirtmenin… benim görevim olduğunu hissediyorum.