ÇOK KARARSIZ in English translation

is very unstable
very fickle
çok kararsız
too unstable
çok dengesiz
çok kararsız
very erratic
çok dengesiz
çok istikrarsız
çok kararsız

Examples of using Çok kararsız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nekrit Alanı, haritalandırmak için, çok kararsız bir bölge.
The Nekrit Expanse is too unstable to chart.
Çok kararsız atom yapısına sahip,
Is that it is very unstable, and therefore rare.
Bu çok kararsız bir durum ve psişik solucan vakasında olanların tekrar etmesini göze alamayız.
This is a highly volatile situation, and we can't afford a repeat of the psych worm incident.
Sonra yavaşça ne kadar çok hassas olduğunu ve çok kararsız olduğunu görmeye başladım.
Then slowly I began to see how very vulnerable he is, and he's so uncertain.
sadece iki tanığımız var ki her ikisinin de açıklamaları çok kararsız.
we currently only have two witnesses, both of whose accounts are very vague.
Örneğin, 50 nm boyutundaki parçacıklar ağırlıklarının% 50si kadar katıya konsantre edilebilirken 10 nm boyutundaki parçacıklar süspansiyon çok kararsız hale gelmeden, ağırlıklarının sadece% 30u kadar katıya konsantre olurlar.
For example, 50 nm particles can be concentrated to greater than 50 wt% solids while 10 nm particles can only be concentrated to approximately 30 wt% solids before the suspension becomes too unstable.
Çok kararlı görünüyorsun.
You seem very determined.
Çok kararlı görünüyor.
She seems very determined.
Çok kararlı biri, değil mi?
He's very decisive, isn't he?
Leydi Lucrezia çok kararlı görünüyordu Kutsal Babamız.
The Lady Lucrezia seemed quite adamant, Holy Father.
Kızım çok kararlı biridir.
Very determined woman, my daughter.
Adam çok kararlıydı, kadınsa sersemlemiş ve korkmuş görünüyordu.
The man was adamant, and the woman seemed confused and frightened.
Çok kararlı bir genç hanım.
She seems a very determined young lady.
Çok kararlı ve işine odaklanmış olmalısın?
You had to be really determined, very focused, huh?
Çok kararlıyım.
Very determined.
Çok kararlıyım.
Çok kararlıydın.
You were so determined.
Çok kararlı görünüyorlar.
They look pretty determined.
Çok kararlıydı, eğer o küreye gelmeseydi,
She was adamant that if she didn't board that sphere,
Karım çok kararlı bir kadındır.
My wife is a very determined woman.
Results: 41, Time: 0.0359

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English