ÇOK YAKLAŞMIŞ in English translation

be very close
çok yakın
çok yaklaşmış
çok yakında
too close
çok yakın
fazla yakın
çok yakından
çok yakında
çok yaklaşma
çok yakına
çok yakındı
fazla yakınsın
pek yakın
aşırı yakın
be really close
gerçekten yakın
çok yaklaşmış

Examples of using Çok yaklaşmış in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu yolunu kaybetmiş kuyrukluyıldız çok yaklaşmış.
He approached a lot. It comet.
Bomba ekibine göre çok yaklaşmış.
According to the bomb techs, he's close.
Shion-sama, bu bölgeyi geçtikten sonra Mühürleme Mabedine çok yaklaşmış olacağız.
Shion-sama, we will be very close to the Sealed Shrine once we get through this area.
Başarısızlığına rağmen, baskın İngilterede başarıya çok yaklaşmış cesurca bir kumar olarak sunulmuştur.
Despite its failure, the raid was presented in Britain as a courageous and daring gamble that came very close to success.
Ama kimileri, ölüme çok yaklaşmış olanlar sadece son anda döndüklerini anlatırlar.
But some people have come very close to death, only to revive at the final moment to tell the tale.
Çok yaklaşmış olmalıyız. Benin teorisini doğru sayarsak, takip sitemim düzgün çalışıyor.
Assuming Ben's theory's correct and my tracking model's accurate, we should be getting very close.
Serebro modelleri hakkındaki bölümleri geri koyarsan o zaman çok yaklaşmış oluruz sanırım.
If you put your section back in about cerebrotypes, then… then I think we're close.
ona gerçekten çok yaklaşmış durumdayız.
we feel like we could be very, very close to it.
onu bahçeye bıraktıkları sırada yarılanma ömrüne bakınca komaya girmeye çok yaklaşmış.
at the time they dropped her in the yard, just based on half-life, she had to be close to comatose.
Yılların araştırma ve soruşturmalarına karşın, kozmologlar karanlık maddenin hakikatte ne olduğunu açığa çıkarmaya çok yaklaşmış gözükmüyorlar.
Despite the years of research and investigation, cosmologists don't seem to be much closer to uncovering what dark matter actually is.
Artık çok yaklaştık, dostlarım.
We're close now, my friends.
Çok yaklaşma, tamam mı?
Not too close, all right?
Artık çok yaklaştık.
We're close now.
Frank bunu çözmeye çok yaklaşmıştı, sadece oranlarda hatalıydı.
Frank was close to figuring it out. He just had the ratios wrong.
Çok yaklaştık.
Çok yaklaşmıştık!
We came so close!
Çok yaklaşmıştı adamım.
Man, that was close.
Çok yaklaşma yoksa ona vuracağız!
Not too close or you will hit him!
Güneşe çok yaklaştığınız zaman hayalleriniz erir gider.
And when you get too close to the sun… your dreams may melt away.
Çok yaklaşma, yoksa beraber öbür tarafa.
Not too close, or we will both go boom.
Results: 48, Time: 0.0391

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English