ÖĞLE YEMEĞI VAKTI in English translation

it's lunch time
it's luncheon time
it is lunchtime
get some lunch
gidip yemek yiyelim
biraz yemeğe
öğle yemeği vakti
yiyecek bir şeyler alacağım
yemek almamıza

Examples of using Öğle yemeği vakti in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Öğle yemeği vakti efendim.
Öğle yemeği vakti en işlek olduğum zaman. Evli iş adamları var.
LUNCH HOUR'S ONE OF MY BUSIEST TIMES.
Lily, öğle yemeği vakti.
Lily, it's time for lunch.
Öğle yemeği vakti burası böyle olur.
It's crazy around here at lunchtime.
Pekala, öğle yemeği vakti.
All right, lunch time.
Öğle yemeği vakti.
Lunch time.
Öğle yemeği vakti hayatım.
Darling, it's lunch.
Öğle yemeği vakti.
Time for lunch.
Öğle yemeği vakti.
It's lunch hour.
Sizin için öğle yemeği vakti, çocuklar.
Lunchtime repast for you boys.
Öğle yemeği vakti.
That's lunch time.
Öğle yemeği vakti.
Time for some lunch.
Nihayet, öğle yemeği vakti!
Finally, lunch time!
Öğle yemeği vakti.
It's lunch.
Böylece öğle yemeği vakti geliyor.
Then, it's about time for lunch.
Chloe öğle yemeği vakti okuldan çıkmış ve de eve gelmedi.
Chloe left school at lunchtime and she didn't come home.
Öğle yemeği vakti geldi.
He came at lunchtime.
Pekala, öğle yemeği vakti 10 dakika sonra başlıyor.
Okay, lunchtime starts in ten minutes.
Görünüşe göre Alex öğle yemeği vakti gitmiş olacak.
Sounds like Alex will be gone around lunchtime.
Öğle yemeği vakti. Sadece bir banliyö evi anne, Londranın.
That's lunchtime. Uh, only in the suburban time zone, Mum.
Results: 70, Time: 0.033

Öğle yemeği vakti in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English