ÖLDÜRMESI in English translation

kill
öldürmek
öldürün
gebert
murder
cinayet
öldürmek
katil
öldürüldüğü
the killing
öldürmek
cinayeti
öldürülmesi
ölümler
katliamı
slay
öldürün
katledin
öldürmek mi
to slaughter
katletmek
katliam
öldürmek
boğazlamanızı
kesime
katlatmek için
kesilmeye
kesmeye
mezbaha
killing
öldürmek
öldürün
gebert
killed
öldürmek
öldürün
gebert
kills
öldürmek
öldürün
gebert
murdering
cinayet
öldürmek
katil
öldürüldüğü
murdered
cinayet
öldürmek
katil
öldürüldüğü

Examples of using Öldürmesi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Geçmiş mi? IRAnın babamı öldürmesi kararlarımı etkilemeyecek?
That the IRA murdered my father will not affect my judgment. What history?
Geçmiş mi? IRAnın babamı öldürmesi kararlarımı etkilemeyecek?
That the IRA murdered my father will not affect my judgement. What history?
Babanın kendisini öldürmesi de böyle mi?
LIKE YOUR DAD KILLING HIMSELF?
İnsanların insanları öldürmesi neden umurumda olsun ki?
WHY SHOULD I CARE ABOUT A HUMAN KILLING HUMANS?
İki şerif yardımcısını öldürmesi her şeyi değiştirmişti.
The killing of two deputies changes everything.
En çok acı veren siz olmadan öldürmesi.
It's the killing without you that's most painful.
Kız kardeşimi öldürmesi seni rahatsız etmiyor mu?
It doesn't bother you that he murdered my sister?
Brandt, Wilson Loeweni öldürmesi karşılığında 5000$ teklif ettiğini iddia etti.
Brandt claims that you offered to pay him $5,000 to waste Wilson Loewen.
Birini öldürmesi mümkün değil.
There's no way he killed anyone.
Birini öldürmesi için dua etmedim.
I didn't pray for it to kill someone.
Bir kaç küçük çocuğu öldürmesi gerekiyordu. Ama öldürmedi..
He should have killed some little boys but he didn't, he let them live.
Gemma Butlerı öldürmesi konusunda bir şüphem yok.
I don't doubt he killed Gemma Butler.
Çocukları öldürmesi uzun sürmemiş. Boğazlarını kesmiş.
He killed the children quickly, slit their throats.
Annemi öldürmesi umurumda değil, benim suçumdu o zaten.
I don't care if she killed my mom. That was all my fault anyway.
Onu veya kendisini öldürmesi fikri mümkün değil.
The idea that he would kill her or himself… it's not possible.
Tabii adamı öldürmesi kısmı dışında.
Except for the part where she kills a guy.
O zehrin seni öldürmesi gerekirdi ama onu defetmeyi başardın.
That poison should have killed you, but you were able to fight it off.
En yakın arkadaşını öldürmesi gerekiyordu, ki bu ben olmalıydım.
He's supposed to murder his closest friend, which was me.
Eyaletin beni öldürmesi için akıllı mı olmam gerek?
I have to be sane in order for the State to put me to death?
Bana kendisini öldürmesi gereken bir filmden bahsediyordu.
And he was telling me about a movie that's supposed to kill you.
Results: 1125, Time: 0.0474

Top dictionary queries

Turkish - English