ÖRNEĞINDE in English translation

• sample
• example
• samples

Examples of using Örneğinde in Turkish and their translations into English

aldığımız her bir tavuk örneğinde kanserojen bulduk.
we found them in every single chicken sample that we took.

Dediklerine göre makastan alınan kan örneğinde Joe Brawleynin DNAsı bulunmuş.
They say the shears, the scissors, tested positive for Joe Brawley's DNA, a blood sample.

Gerçi Aristonun örneğinde, yiyecekle içecek arasında kalmış… eşit derecede aç ve susuz bir insan vardır.
Although, caught between food and drink. he proposed an equally hungry and thirsty man Really? in Aristotle's example.

Gerçi Aristonun örneğinde, yiyecekle içecek arasında kalmış… eşit derecede aç
In Aristotle's example, Really? he proposed an equally hungry and thirsty man caught between food

Bu örnek para atma örneğinden daha enteresan çünkü para örneğinde yazı ve tura gelme ihtimalleri eşitti.
And this one's a little bit more interesting than the flipping a coin example because in the flipping a coin example, heads or tails both had an equal probability of happening.

ABD örneğinde, ekonomik önceliklendirmenin hem kamu hem de özel sektörün bilim
In the case of the US, economic prioritization was being used for indigenous research

Görüş örneğinde; konik bir ışın kalemi göz bebeğinden uzaklaşır,
In the example of sight, a conical pencil of rays diverges from the pupil of the eye,

Pepsi örneğinde, logo orta büyüklükteki bir gülümsemeye sahipken, yeni küçük harfli yazı tipi kullanılır.
In the case of Pepsi, the logo has the medium-sized"smile", while the new lower-case font is used.

ticaret açıklığı ile belirlendiğini ve bulgularının Çin örneğinde Çevresel Kuznets Eğrisinin varlığını doğruladığını belirtti.
energy consumption and trade openness and their findings confirm the existence of an Environmental Kuznets Curve in the case of China.

Faradayın disk örneğinde, disk, diske dik olan bir manyetik alana tek düze olarak döndürülmüştür,
In the Faraday's disc example, the disc is rotated in a uniform magnetic field perpendicular to the disc, causing a current

İnsanlarda sindirim sisteminde yağları sindirmekten sorumlu esas enzim olan pankreatik lipaz örneğinde, enzim, yağlarda bulunan trigliseritleri monogliseritlere
For example, human pancreatic lipase(HPL), which is the main enzyme that breaks down dietary fats in the human digestive system, converts triglyceride substrates

Böylece uydu örneğinde ya da yörüngedeki herhangi bir cisim bu dünyanın etrafında dönen ay da olabilir onu boşluğa gitmekten koruyan merkezcil kuvvet yer çekimi kuvvetidir.
So in the example of a satellite or anything in the orbit even the moon in orbit around the Earth the thing that's keeping an orbit as opposed to flying out into space is a centripetal force of Earth's gravity.

TDS okumaları bir su örneğinde bulunan mikroorganizma miktarı hakkında bir cevap vermezken, ne kadar TDS bulunduğuna göre filtrenin etkinliği hakkında iyi bir fikir bulabilirler.
While TDS readings will not give an answer as to the amount of microorganisms present in a sample of water, they can get a good idea as to the efficiency of the filter by how much TDS is present.

Roger Rabbit örneğinde, Rogerın birçok sahnede kelepçelerinden kaçması mümkün değildir,
In Who Framed Roger Rabbit, for example, Roger is unable to escape handcuffs for most of a sequence,

Güneş sistemi örneğinde, Dünyanın dönmesi,
In the case of the solar system, the idea that

Z ekseni üzerindeki konumsal varyasyon örneğinde yoğunluk p( z)
In the case of positional variation along the z-axis the density formula_3 is often given by:

Bulgaristan örneğinde, yüksek cari açığın tamamı, ülkeye geçtiğimiz yıl girişi sağlanan
In Bulgaria's case, the high current account deficit is fully covered by the foreign direct investments(FDI)

Pilar örneğinde olduğu gibi.
Pilar is a case in point.

Deri örneğinde yağ veya temel yağ.
The skin sample contains no oils or essential fatty acid.

Fakat pizza örneğinde, sorular var.
But under the pizza model, they're questions.