Examples of using Şahsi bir şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şahsi bir şey olabilir.
Şahsi bir şey. Şahsi. .
Tatlım, bu şahsi bir şey değil.
Neden? Şahsi bir şey değil, sadece evrim?
Şahsi bir şey değil Bob.
Bu şahsi bir şey, ikimiz de biliyoruz.
Şahsi bir şey sorabilir miyim?
Çamur işini ne kadar ciddiye aldığını biliyorum ama bu şahsi bir şey.
Her şey nadir, o yüzden karşılığında şahsi bir şey vermelisiniz.
Dinle. Tatlım, bu şahsi bir şey değil.
Barış çubuğu niyetine geçecek, şahsi bir şey.
Şahsi bir şey değil elbette ama bomba atmakta tutumlu olmadığından yiyecekte tutumlu olmanı beklemiyoruz.
Şahsi bir şey değil Jer ama Gezginlere gizlice yaklaşmak onların yaptığımız şeyden bihaber olmalarını gerektiriyor.
Şahsi bir şey değil elbette ama… bomba atmakta tutumlu olmadığından yiyecekte tutumlu olmanı beklemiyoruz.
Bilemiyorum. Başka arkadaşlar edinmek ilgimi çekmiyor. Şahsi bir şey değil.
Kimseye karşı şahsi bir şeyim yok.
Ve birilerini kendine şahsi'' bir şeyler'' olarak atamışa benziyorsun.
Belki şahsi bir şeydir.
Şahsi bir şey.
Şahsi bir şey.