Examples of using Şanslar sana in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İyi şanslar sana, Tessa.
İyi şanslar sana!
İyi şanslar sana, Raymond.
İyi şanslar sana, Derek.
İyi şanslar sana.
O zaman iyi şanslar sana.
Ve eğer şanslıysan, sana ikinci bir şans verir.
Bu şansı sana veriyorum.
Eğer şanslıysan sana bir paket fıstık alırım.
Ama şanslısın, sana özgü bir dürtü ile doğmuşsun.
Şanslısın, sana aşık olan biri var, ama.
Şanslısın sana kredi açacağım.
Şanslısın. Sana iyi yolculuklar.
Fakat bana verilmeyen şansı sana vereceğim.
Fakat bana verilmeyen şansı sana vereceğim.
Ayotteun bıçağıyla yüzleşmektense şansımı seninle denemeyi yeğlerim.
Şanslısın. Seninle bu kadar ilgili bir ailen var.
Eğer şanslıysan, seninle bir daha konuşmam. Dizi için hazır mısınız millet?
Şansa seninle karşılaştım ve sen hayatımı kurtardın.