Examples of using Acı veriyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çok acı veriyor, biliyorum.
Seni sevmek acı veriyor. Teşekkürler!
Seni sevmek acı veriyor. Teşekkürler!
Kaçmak acı veriyor.
Bu acı veriyor.
Acı veriyor. Acıyor.
Konuşması acı veriyor ama bunu bilmeye hakkın var.
Bu çok acı veriyor!
Gıcırtılı Tekerlek Acı Veriyor.
Bu bana çok acı veriyor.
Ama bunu kabulleniyorum ve bu bana acı veriyor.
Hangisi daha çok acı veriyor bilmiyorum.
Çünkü… Julia, seni görmediğim her gün… bana acı veriyor.
Birilerini kaybetmek acı veriyor.
Bu kelime acı veriyor.
Biliyorum, çok acı veriyor!
Bu bana acı veriyor.
Başım… acı veriyor.
Seninle birlikte öğrenmeye çabaladım… ama bu acı veriyor.
Evets, ama acı veriyor.