Examples of using Adadan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bizi adadan götürebilecek uçakları kontrol ederim.
Bizler hep Adadan gelen çocuklar olacağız.
Sanırım Silas bizi adadan buraya kadar takip etmiş.
Ona, adadan ayrılan herkesi geri getirmek zorunda olduğunu söylemelisin.
Adadan kurtulmamizin tek yolu o helikopter.
Widmoreun adadan nasıl haberi oldu?
Ben adadan geldim, ama sen, sen bir adasın.
Adadan hemen uzaklaşalım ve açık denize seyredelim.
Adadan ayrılan herkes yer alıyor.
Ona adadan ayrılan herkesi geri getirmesi gerektiğini… söylemen gerek.
Ona adadan ayrılan herkesi geri getirmesini söylemen gerek.
Adadan kaçmanın tek yolunun bu olduğuna inanıyorlar.
Orası adadan ne kadar uzakta?
Adadan gitmek istemiyorsan… o senin bileceğin iş.
Neden? Adadan kurtulmak için gerekli olan üç kişi eksik.
Yaşlı bir kadını adadan çıkarmak için burada olduğunuzu söylediler bana.
Yaşlı bir kadını adadan çıkarmak için burada olduğunuzu söylediler bana?
Adadan kurtulmaya çalışan çocuklar var.
Adadan kurtulmaya çalışan çocuklar var.
O ceket senin büyüdüğün adadan daha değerli Doktor Chiquita.