Examples of using Alay konusu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Teorilerim yüzünden yeryüzünde alay konusu oldum.
Evlat, bu… bu bütün saçmalık, evlilik sözleşmesini alay konusu yapıyor.
Evlat, bu… bu bütün saçmalık, evlilik sözleşmesini alay konusu yapıyor.
Bu rezaleti durdurmanın bir yolu yok mu? Alay konusu oldu?
Redburnu yargılayan mahkeme, küçük kızımın kısacık ömrünü alay konusu yaptı.
Hey! Ne cüretle Terrynin galasını alay konusu haline getirirsin?
Beni alay konusu hâline getirdin.
Sınıf arkadaşlarına alay konusu olmamak için başını aşağıda tutuyorsun.
Onu alay konusu yapamazsın.
Londradaki her kulüpte alay konusu oldum zaten.
Babam alay konusu olacak.
Alay konusu olmak kötü olmalı!
Alay konusu olacaksın.
Alay konusu olabilirdim.
Alay konusu olmuştu!
Tüm şehre alay konusu oluruz.
Tüm ülkenin alay konusu oldum.
Tüm kasabanın alay konusu oldun.
Tüm saraylarda alay konusu olacaksınız.
KONTROLü alay konusu yaptın.