Examples of using Alevleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İmkânsız olduğunu biliyorum… ama sanırım alevleri zihnimle oluşturdum.
Ben sadece alevleri izliyorum.
Quake olarak bilinen Nainsan… ve alevleri kontrol edebilen gelişmiş bir insan.
Düşmanlarımız özgürlüğümüzü savaş alevleri ile şekillendiriyor.
Geceleri alevlerle işimiz olmaz. Alevleri seyrediyorum.
Düşmanlarımız özgürlüğümüzü savaş alevleri ile şekillendiriyor.
Bu küçük vadi baca etkisi yaratarak alevleri topluyor.
Aynı anda bu alevleri bitişik hücrelere yansıtıp onları yeniden ateşleyeceğiz.
Alevleri anlat bana.
Ölmek. İntikam alevleri yavaş yanıyor olabilir
Hepimiz ebedî lanetin alevleri arasındaydık. Evet.
Sadece alevleri izliyorum.
Dur ve alevleri izle.
İsomiyotik şırıngalar taşıyorlar plazma alevleri ve karantina kozaları.
Şehre inip alevleri izleyeceğiz.
Sam bunu gördün mü; alevleri?
Dinleyin, Faustino Oramas ve arkadaşları Alevleri södürecek birine ihtiyacım var.
Sonra Tanrıça Sita o büyük ateşin büyük alevleri arasında yürüyerek dedi ki.
Bakın cehennemin alevleri!
Ateş kızıldır, alevleri yayılır;