Examples of using Altın bir fırsat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Önünüzde altın bir fırsat var. Bir yerlere gelebilirsiniz, ama bunu çöpe atıyorsunuz?
O bile bunun Rusları göndermek için altın bir fırsat olduğunu… anlar diye düşünüyorum.
Benceyse buradaki herhangi biri[ br] için altın bir fırsat yeter ki kaliteli mal[ br] sağlayabilsin.
Tek söylediğim bunun gerçek kimliğini… bulmak için altın bir fırsat olabileceği dostum.
genç yardımcınız altın bir fırsat gördünüz.
Bunun, basitçe durumu kavramandan çok, onu hissetmen için altın bir fırsat olduğunu düşünüyorum?
Arnavut Shqip gazetesine göre Jaka, forumu'' özel ilgi gösterilen alanlarda somut işbirliği köprüleri kurmak için altın bir fırsat'' olarak niteledi.
Haydi ama bu birbirimizi baba ve oğul olarak tanımak için altın bir fırsat.
Türkiyenin eline, 30 yıldan uzun süredir devam eden enflasyondan kurtulmak için altın bir fırsat geçmiştir.'' diyen Yılmaz şöyle devam etti:'' Dezenflasyon süreci neredeyse tamamen başarılı olmuştur.
Bu, boş devlet hazinesini ganimetle doldurmaya hevesli olan ve Got elçiler tarafından teşvik edilen Hüsreve altın bir fırsat sundu ve 540 yazında yeni bir savaş başlattı.
Altın bir fırsatı tuvalete atıyorsun.
Altın bir fırsatı kaçırdım.
Altın bir fırsatı kaçırıyor.
Jugnu, sen altın bir fırsatı teptin.
Altın bir fırsatı heba ettin.
An8} Böyle altın bir fırsatı neden kaçırdın?
Bunu yapmazsanız sonuç alınabilir Altın bir fırsatın kaybedilmesi.
Verdiğimiz sözü yerine getirmek için. Altın bir fırsatımız var.
Rakibinin ağır silahlarını aşmak gibi altın bir fırsatı kaçırdın.
Rakibinin ağır silahlarını aşmak gibi altın bir fırsatı kaçırdın.