Examples of using Altındalar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Görünüşe göre saldırı altındalar.
İşte şimdi hisselerin denizin altındalar.
Kilit altındalar.
Bayanlar dans pistindeler bu güzel süslerin altındalar.
An2} -Herkesin altındalar.
Zaten hepsi benim göründüğüm yaşam seviyesinin altındalar.
Ve Amerikan kanunlarının korunması altındalar. Onlar New York Capitol bankasına aitler.
Benim kumandam altındalar ve geminin düzgün yürümesi için… bana saygı duymaları gerek.
Benim emrim altındalar bana saygı duymaları gerekiyor. ve bu gemide işlerin düzgün çalışması için.
Büyük bir Taliban gücü tarafından saldırı altındalar… ve bölgenin kontrolünü kaybetmek üzereler.
Büyük bir Taliban gücü tarafından saldırı altındalar… ve bölgenin kontrolünü kaybetmek üzereler.
Ya da soruşturma altındalar. sahtekârlık, kölelik, hatta cinayetle Sonuçta iki kongredeki üyelerin
Ya da soruşturma altındalar. sahtekârlık, kölelik, hatta cinayetle Sonuçta iki kongredeki üyelerin de yarısından fazlası ya suçlanmış hâldeler.
Gördüğün gibi Kanadalılar seninle ilgilenmeyi isterler fakat onlar emir altındalar, ve kavga etmeleri yasaktır.
Çünkü artık Boz Labirente doğru doğru gidiyorum, orada ayılar koruma altında değil, bilhassa insan tehditi altındalar.
Bir hamle… ve şimdi onlar Krala ve devletin… diğer kurumlarına karşı şah-mat tehlikesi altındalar.
şimdi onlar Krala ve devletin… diğer kurumlarına karşı şah-mat tehlikesi altındalar.
Yoksa sen onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altındalar?
Yoksa sen onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altındalar?
Yoksa sen onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altındalar?