Examples of using Ama kader in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama kader bize gülümsedi.
Ama kader bize gülümsedi.
Ama kader oyununu oynayacaktı.
Ama kader kendine başka bir yol çizdi… ve zincir kırıldı.
Ama kader bir noktada seyrini değiştirdi… ve iletim zinciri koptu.
Ama kader bizi bir araya getirdi!
Labirentten kaçmanın tek bir yolu var. Ama kader her zaman yardım etmez.
Ve zincir kırıldı. Ama kader başına buyruktu.
Ama kader, seni vampir yaptı. Ruhu olan bir vampir.
Ama kader yeniden bizi bir araya getirdi.
Ama kader kolay kaçılacak bir şey değil.
Ama kader olsa gerek yanlış adamı öldürdük.
Sonuçları önceden tasarlayabilirsin ama kader sana başka bir şans tanımaz.
Ama kader benden önce davrandı.
Ama kader olsa gerek yanlış adamı öldürdük.
Ama kader bana Crassus adının ancak bir gölgesini yolladı.
Birlikte salgını durdurmaya çalıştılar. Ama kader onların yanında değildi.
Ama kader bir anda dönebilir,
Öyle olsun, ama kader beni buraya getirdi Bu büyük arkadaşlığa… Yüksek dağlarla, geniş denizlerle. Dostluğumuz birbirinden ayıramayız.