Examples of using Ama yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
öyle mi yani? Ama yok.
is that it? But there isn't.Ama yok. Olabilir aslında.
But there isn't. Well, Aramızda sorun olur sanıyorsun ama yok.
You would think there would be an issue, but there's not.Ama yok, Bizim çokbilmiş bayımız iyi bir adamı işinden etti.
But no, Mr. By-the-book here just screwed a good man out of his job.Sürekli düşünüp duruyorum bir cevap bulabilmek için ama yok.
I keep thinking and thinking and trying to come up with an answer, but there isn't one.Fark olduğunu sanabilirsin ama yok!
You think Ama yok, eskiden yapardım.
But no, I'm used to it.Ama yok. Bu yüzden yapıyorum.
But there's not. So we're doing it.Ama, baba…'' Ama yok.
Ama yok öyle sandığın kadar yoğun değilim.
But no, I'm not as busy as you think.Ama yok, bu intihar.
But there isn't.Ama yok. Bu yüzden yapıyorum.
So we're doing it. But there's not.Şov devam etmeli. Ama yok.
No buts. The show must go on.Istiyordu ama yok.
He wished, but no.Eğer başka bir yolu olsaydı ama yok.
If Çünkü nesli tükenmekte. Ama yok, gerçekten.
Because they're endangered. But there's not, really.Ama yok.
No buts.Ama yok, senin hiçbir şey umurunda değil.
But no, you don't care about anything.Ben bir tane küllük aradım ama yok.
I'm looking for an ashtray, but there isn't one.Çünkü nesli tükenmekte. Ama yok, gerçekten.
But there's not, really, because they're endangered.
