Examples of using Yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Migreni yok. Remi, oğlum, o.
Turistleri yok. Süper huzurlu, Biliyor musun?
Ama burada yok! Biliyorum, Tekrar bak!
Arabası yok.- Sör Henry ile kalmasını söylememiş miydin?
Burada Cumhuriyet yok. Cumhuriyetin kölelik karşıtı yasaları.
Çünkü burada başkası yok.- Neden biz?
Artık yok! Onu bulmak zorundayız.
O yok.- M.- kim imzaladı, E.
Biz Bunun için zamanım yok Lütfen! Kavga?
Sen kaz yok idin Sen ROMEO bana hiç bir şey için idin.
Artık yok! Kıçına tekmeyi bas!
Hakları yok. Nasıl oluyor da yasayı çiğniyorum?
Yerinde yok… Herkesin görebileceği üzere. Bacağım.
Artık yok. Ama o tanıdığın June Osborn.
Kimsesi yok. Jun-hanın benden başka kimsesi yok. .
Kafası yok ve celladı sensin!
Ama artık yok.
Hayır efendim, artık yok.
Hayır, böyle bir kayıt yok. Böbreği yerinde yok sadece.
Gökteki en parlak yıldız ve yerinde yok.