ANCAK ARTIK in English translation

but now
şimdi ise
oysa şimdi
ama şimdi
ama artık
ama şu an
ama şu anda
ama simdi
fakat şu anda
but no longer
ama artık
but not anymore
ama artık değil
ama artık yok
ama artık olmaz
ama artık istemiyorum
ama artık yapmıyorum
ama artık inanmıyorum

Examples of using Ancak artık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov konferansta yaptığı konuşmada,'' Kültür mirası yıllardır bir çatışma eylemine mazeret olarak kullanılagelmiştir, ancak artık kültürün bölgenin çok yönlü olumlu imajının bir parçası olduğunu kanıtlıyoruz,'' dedi. AFP.
Cultural heritage has been for years an alibi for confrontational action, but now we are proving that culture is part of the multifaceted positive image of the region," Bulgarian President Georgi Parvanov said at the forum. AFP.
Parvanov, Balkanların etnik ve kültürel çeşitliliği ve bölgenin sorunlu geçmişine atıfta bulunarak,'' Kültür mirası yıllardır bir çatışma eylemine mazeret olarak kullanılagelmiştir, ancak artık kültürün bölgenin çok yönlü olumlu imajının bir parçası olduğunu kanıtlıyoruz.
Cultural heritage has been for years an alibi for confrontational action, but now we are proving that culture is part of the multifaceted positive image of the region," Parvanov said, in reference to the ethnic and cultural diversity of the Balkans and their troubled past.
Bu nedenle yavrusunu açıkta tek başına bırakmak zorunda kaldı. Eskiden olsa buzun içindeki bir çıkıntıda bir sığınak inşa ederdi… ancak artık deniz çok geç donduğundan buz düz kalıyor.
But now the sea freezes so late that the ice is flat, In the past, she would have built a den inside a ridge on the ice, and she had to leave her pup out in the open.
Eskiden olsa buzun içindeki bir çıkıntıda bir sığınak inşa ederdi… ancak artık deniz çok geç donduğundan buz düz kalıyor.
her pup out in the open. In the past, she would have built a den inside a ridge on the ice, but now the sea freezes so late that the ice is flat.
ölüme sebep oluyorlar. Ancak artık stafilokok ya da şarbon gibi güçlü enfeksiyonlar
even in top hospitals. But now tough infections like staph
Üst sokakta başladı; ancak, artık alt sokakta dostum.
She started upstreet but now she's downstreet, man.
Ancak, artık İngilizceyi daha sıkı çalışmamız lazım.
But from now on we must study English harder.
Ancak, artık karşılıklı düşman olduğunuza göre… ikinizin
But now that you have turned against each other, it's just a
Ancak, artık beyazları tam beyaz,
But now his whites are always white,
Buranın barışçıl bir yer olacağına dair bir söz verdim. Ancak, artık silahlara sarılma zamanı geldi.
I made a pledge that this place would be a peaceful place, but now it's time to take up arms.
Ancak, artık yapmanız gereken diğer 50 kişinin bu şeyi nasıl yaptığını şimdiden anlayıp sonrada bazı ekonomik taktikler uygulayacaksınız
But now you just have to get, you know, like, 50 other people to do what you guys have already figured out how to do,
Ancak artık yapmıyorum.
Ancak artık.
Now we need.
Ancak artık öldü.
But now he is.
Ancak artık yok.
But now he's gone.
Ancak artık yapmıyorum.
But not any more.
Ancak artık umurumda değil.
But I don't care anymore.
Ancak artık yeterli değil.
But they're not enough anymore.
Ancak artık değil.
Not any more, though.
Ancak artık orada değil.
But he's no longer there.
Results: 1484, Time: 0.0356

Ancak artık in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English