HOWEVER in Turkish translation

• ancak
• fakat
• yine de
• nasıl
• her nasılsa
• ama
• bununla birlikte
• bununla beraber

Examples of using However in English and their translations into Turkish

However, prospects for the new airline look more promising.
Fakat bu yeni havayolu şirketinin şansı daha fazla gibi görünüyor.

Going abroad, however, is considered a luxury.
Fakat yine de yurtdışına gitmek bir lüks olarak değerlendiriliyor.

However this happened, we gotta… we gotta deal with it.
Bu her nasıl olduysa, bunu halletmemiz gerekiyor.

However, the Christology of the LDS religion differs in several significant aspects from Arian theology.
Fakat bu kilisenin Kristolojisi, Arian Teolojisinden birçok önemli noktada farklılık gösterir.

IN NORMAL VOICE A small victory, however small victories do not win wars.
Küçük bir zafer lâkin küçük zaferler savaş kazandırmaz.

These did belong, however, to the mysterious bodyguard.
Bunlar, her halükârda, gizemli korumaya aitmiş.

However, sadly, I must ask you to proceed with your assignment.
Ayrıca, üzülerek, görevinize devam etmenizi istiyorum.

However, it will be impossible for us to help you.
Herneyse size yardım etmemiz mümkün olacak gibi.

However, on the thirteenth stage, Canardo crashed and lost five minutes.
Mamafih onüçüncü etapta Canardo bir çarpışmaya uğradı ve beş dakika kaybetti.

However, I wonder if they would actually do it?
Ama yine de, gerçekten bunu yaparlar mı merak ediyorum?

However, not all stationary points yield a solution of the original problem.
Gelgelelim, original problemin her sabit nokta için bir çözümü olmayabilir.

However, the results do not make sense.
Ne yazık ki sonuçlar hiç mantıklı değil.

However, it would be better not to take that hand.
Her halükarda, elini tutmanın faydası olmaz.

But however we do it, you're gonna do it in Kevin Bacon's hat.
Ama her nasıl yaparsak yapalım Kevin Baconın şapkasıyla yapacaksın.

However, in some contexts, outliers can be difficult to identify.
Fakat bu durumda bazı besin öğeleri içeriğinde azalmalar olabilir.

However you got in here, I don't care.
Buraya her nasıl geldiysen, umrumda değil.

However, this is a matter of loyalty.
Ama yine de, bu sadakatin göstergesidir.

However, they will have to revoke your license.
Ancak yine de, lisansını iptal etmek zorunda kalacaklar.

However, I presented it as my own idea.
Gelgelelim, bunu kendi fikrimmiş gibi söyledim.

However, this is a wedge of Brie.
Ne yazık ki, bu bir parça takoz.