Examples of using Her nasılsa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İş verenin her nasılsa güvenlik erişimi sağlamanın bir yolunu bulmuş.
Ama her nasılsa hep çok zor geliyor.
Her nasılsa hala buradayım.
Her nasılsa aç gibiydi.
Her nasılsa seni lekelemiş olduğuna dair.
Bunu her nasılsa unutmuşum.
Ama her nasılsa, o duvar bir sanat eseri neredeyse.
Her nasılsa bu esnada da birinci seviye… oldu sana sekizinci seviye.
Her nasılsa bu esnada da birinci seviye… oldu sana sekizinci seviye.
Her nasılsa bu esnada da birinci seviye… oldu sana sekizinci seviye.
Her nasılsa biliyorum.
Her nasılsa kendimi yerde buldum.
Upuzun bir boynu var ve her nasılsa hep ölümden dönüyor.
Emin değilim. Her nasılsa biliyorum.
Diğerleri otomobilleriyle Long Islanda gelip, kendilerini her nasılsa Gatsbynin kapısında,
Her nasılsa, standart Amerikan tipi beslenme ve hastalık arasındaki bağ hakkında konuşmak isteyen doktorların büyüyen hareketi ile bağlantı kurmayı başarabildim.
Günlüğündeki resmi gördüğümde… her nasılsa biliyordum… Kocam olacak kişi buydu.
Her nasılsa, tecrübem sayesinde buldum… Yaşamda bozulmayan Çok az kural var… Biraz yaratıcılıkla.
Ve her nasılsa, yine de benim tüm çektiklerim senin de başına gelecek.
Bugüne kadar hiçbir düşman kılıcımdan kurtulamamıştı… ama her nasılsa sen onun gazabından kaçtın. Övgüyü hak ediyorsun, Mastani Saheba.