ANYWAY in Turkish translation

• neyse
• zaten
• ki
• yine
• nasılsa
• her türlü
• herneyse
• her halükarda
• her halükârda
• her hâlükârda

Examples of using Anyway in English and their translations into Turkish

And he would have taken her anyway. And then he would have killed me.
Sonra beni de öldürürdü ve onu her türlü alırdı.

Anyway, you will have to go to Ebbets Field if you wanna see him in the summer.
Yazın onu görmek istiyorsan her halükârda Ebbets Fielda gitmek zorunda kalacaksın.

Anyway, let me take a look at your mother. You? Congratulations.
Tebrik ederim. -Neyse, ben bir annene bakayım.

My dad would have found out anyway. I'm sorry.
Üzgünüm. Babam her hâlükârda öğrenecekti.

Who knows how much time he will have to follow any dream? Anyway.
Bir hayali ne kadar kovalaması gerektiğini kim bilebilir ki?

It doesn't matter, anyway. Don't do this.
Yapma bunu. Bir önemi yok her türlü.

I know I'm going to beat you anyway cos you're a spaz.
Seni her halükârda altedeceğimi biliyorsun… çünkü beceriksiz birisin ama.

Super. Anyway, I will be back in an hour or two.
Süper. -Neyse, ben bir iki saate dönerim.

Call you often and come visit anyway.-I will.
Sizi… sık sık arayacağım ve her hâlükârda ziyarete geleceğim.

It's not going to move anyway, piece of junk.
Bu hurda hareket etmeyecek ki.

Don't do this. It doesn't matter, anyway.
Yapma bunu. Bir önemi yok her türlü.

Have her open the door and she dies anyway. OK.
Kapıyı açtır, her halükârda ölür. Peki.

Congratulations.- Anyway, let me take a look at your mother.
Tebrik ederim. -Neyse, ben bir annene bakayım.

What do you want with all that shit anyway, Ramses?
Ramses, o boktan şeyleri neden istiyorsun ki?

Dan didn't know where Linda was heading, but followed her anyway.
Dan Lindanın nereye gittiğini bilmiyordu ama her halükârda onu izledi.

Okay, so… Bagel You know anything about air conditioning? Anyway.
Havalandırmadan anlar mısınız? -Simit. -Neyse, tamam, yani.

Why? It's just… no one even cares to hear my stories anyway.
Çünkü… kimse hikâyelerimi umursamıyor bile.- Neden ki?

And my guess is you already told Peter and he's coming anyway.
Tahminim bunu Petera çoktan söyledin ve o her halükârda geliyor.

Okay, so… You know anything about air conditioning? Anyway. Bagel.
Havalandırmadan anlar mısınız? -Simit. -Neyse, tamam, yani.

It's just… no one even cares to hear my stories anyway. Why?
Çünkü… kimse hikâyelerimi umursamıyor bile.- Neden ki?