ANLAMADIĞINI in English translation

you don't understand
anlamıyorsun
anlamıyorsunuz burada çok kötü şeyler olacak olamaz
etmesin fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz
kavrayamıyorsunuz
figure
rakam
artistik
şahsiyet
fark
figürü
bul
anlamaya
düşündüm
çözmemiz
surete
you didn't realize
farkında değilsin
fark etmiyor
can't understand
anlayamazsın
anlayamıyorum
anlayamazlar
doesn't know
bilmiyorum
bilmezler
bilemiyorum
tanımıyorum
bilenler değiliz
değil ama insanların çokları bilmiyorlar
bilir
see
görmek
görüyor
bak
görüyor musun
bakın
bakalım
görürsün
görün
görelim
anladın mı
you didn't understand
anlamıyorsun
anlamıyorsunuz burada çok kötü şeyler olacak olamaz
etmesin fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz
kavrayamıyorsunuz
you won't understand
anlamayacaksın
you don't get
anlamadığın
alamazsın
you haven't understood

Examples of using Anlamadığını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İngilizceyi anlayıp anlamadığını soruyorum?- Pardon?
I'm asking, does he understand English?- Sorry?
Söylediğimi anlayıp anlamadığını bilmem lazım Alberto.
I need to know if you understand what I'm saying, Alberto.
Fakat sana soruyu anlayıp anlamadığını soruyorum.
But what I'm asking you is if you understand the question.
O, kaderi anlamadığını söylüyor.
He says he doesn't understand fate.
O zaman çoktan Bayan Drapera hakkındaki suçlamaları anlayıp anlamadığını sorduğunuzu düşünüyorum?
You have asked Mrs. Draper whether she understood the charges against her?
Ve kimsenin onu anlamadığını söyledi.
And that no one understood him.
General Motors un CEO sunun bunu anlayıp anlamadığını bilmiyorum.
Whether the CEO of General Motors understood that, I don't know.
Tom Marynin okuduğu şeyi anlayıp anlamadığını merak ediyordu.
Tom wondered if Mary understood what she was reading.
Bir şey anlamadığını söylüyor.
He says he doesn't understand a thing.
Ne hakkında konuştuğumuzu Tomun anlayıp anlamadığını bilmiyorum.
I don't know if Tom understood what we were talking about or not.
Onun İngilizce anlamadığını sanmıştım.
I thought she didn't understand English.
Tom neden bunu yapmak istemediğini anlamadığını söyledi.
Tom said he doesn't understand why you don't want to do that.
Toma anlayıp anlamadığını sordum.
I asked Tom if he understood.
Lennon ise onların hayatı anlamadığını söylemiş.
Lennon said that they didn't understand life.
Tomun Fransızca anlamadığını düşündüm.
I thought that Tom didn't understand French.
Bisikletli kişi ne olduğunu anlamadığını söyledi.
That cyclist says he didn't understand what was going on.
Çünkü şu anda tam olarak nerede olduğunu anlamadığını hissediyorum.
Because I have a feeling you don't know exactly where you are right now.
Jacki Joyun aksanından hiç birşey anlamadığını söylüyor.
Jacki says she can't understand Joy's accent.
Tom, neden kimsenin bunu yapacağını anlamadığını söyledi.
Tom said he didn't understand why anyone would do that.
Tom bir şey anlamadığını söyledi.
Tom said he didn't understand anything.
Results: 277, Time: 0.037

Top dictionary queries

Turkish - English