Examples of using Anlattıklarının in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir bakıma… kendimi kaybettim, ama anlattıklarının hepsini bize söylemesi bile bize yaptığı bir iyilikmiş.
Anlattıklarının saçma olduğunu ortaya koymuş olduk. Şimdi… Bay Christienin eşini kürtaj etmesiyle ilgili.
Peki Bayan Gilvray, kocanızın ölümüne memur Garwoodun anlattıklarının dışında bir neden olduğuna inanmanızı gerektirecek bir durum var mı?
Evet. Peki Bayan Gilvray, kocanızın ölümüne memur Garwoodun anlattıklarının dışında… bir neden olduğuna inanmanızı gerektirecek bir durum var mı?
Çocukları şehre kadar izleyip Danielanın bana anlattıklarının doğru olup olmadığını öğrenmek istiyordum.
Ama eğer duyguları, bugün burada anlattıklarının küçücük bir parçasıysa bile, Jennifer için hissettiğim ve hâlâ hissetmekte olduğum şeyin küçük bir parçasıysa.
Ona da bana anlattıklarının tıpatıp aynısını anlatacaksın kelimesi kelimesine, hatta o Al Gore saçmalığını bile.
Jasper De Clerq cinayeti konusunda bana anlattıklarının tam olarak doğru olmadığı ortaya çıktı.
Anlattıklarının hepsi doğruya benziyor çünkü ağladığımı ben de hatırlıyorum.
En kısa sürede ailene gidecek ve senin onlara anlattıklarının… yanlış olduğuna inandırmak için ne gerekiyorsa söyleyeceksin.
Dinleyin, Shawnın anlattıklarının yarısı doğru ise hiç biriniz mantıklı davranmıyorsunuz demektir.
Yargıç sana bir şey sorarsa, bize anlattıklarının aynısı ona da anlatırsın.
Nicholasın anlattıklarının herhangi biri doğruysa herhangi bir doğruluk payı varsa
Bırak da adam fıkra anlatsın.- Baba hayır!
Tanrı aşkına bana anlat. Majid, bekle.
Derdini kankan Jeffe anlat. Haydi Linds.
Ona herşeyi anlattın, değil mi? Ben!
Gidip her şeyi bana anlatmalısın, tamam mı? -Tamam.