Examples of using Arkadaşlık etmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
hissetme suçlularıyla arkadaşlık etmek… bir kadınla ilişkiye girmek ve… hissetmek.
Sayın Başkan… Bu adamın suçu, hissetme suçlularıyla arkadaşlık etmek… bir kadınla ilişkiye girmek ve… hissetmek.
hissetme suçlularıyla arkadaşlık etmek… bir kadınla ilişkiye girmek ve… hissetmek.
hissetme suçlularıyla arkadaşlık etmek… bir kadınla ilişkiye girmek ve… hissetmek.
Sizin gibi bir beyefendi ile arkadaşlık etmek,… büyük bir onur ve zevk efendim.
Eminim her gün bu şişeyle arkadaşlık etmek reklamcılığı en yüksek maaştan bile daha cazip kılıyordur.
Ağlayacak bir omuz, yaslanacak bir gülümseme… Tek ihtiyacım olan biraz arkadaşlık etmek.
Bana arkadaşlık et.
Arkadaşlık etmemi istermisin?
Sen Krakerle arkadaşlık etmeye git bense burada kalıp vasiyetini yazmaya başlayayım.
Andreasa arkadaşlık et.
Başka bir adamla arkadaşlık etmemeliydim.
Ona arkadaşlık et.
Ona arkadaşlık et lütfen.
Arkadaşlık etmeye bayılır.
Çünkü sefalet arkadaşlık etmeyi sever.
Sana arkadaşlık etmemi istersin diye düşündüm.
Çünkü sefalet arkadaşlık etmeyi sever. Başkalarının kötü hissettirmek için çalışıyoruz.
Otur. Bana biraz arkadaşlık et, olur mu?
Sen sadece ona arkadaşlık et.