ASLA ANLAMAYACAĞIM in English translation

i will never understand
asla anlamayacağım
hiç anlamıyorum
hiç bir zaman anlayamayacağım
benim hiç anlayamayacağım
i shall never understand
asla anlamayacağım
hiçbir zaman anlayamayacağım
anlayamadığım
i'm never gonna get
i never know
hiç bilmiyorum
hiç bilemiyorum
asla bilemiyorum
asla bilmiyorum
hiç anlamıyorum
asla anlamıyorum
hiçbir zaman bilmem
bilemem ama bu durumda , sen ikisi birdensin
asla öğrenmemem
hiçbir zaman bilemiyorum

Examples of using Asla anlamayacağım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben de senin her şeyden ve yeni tanıştığın herkesten memnun olmaktaki aceleciliğini asla anlamayacağım.
I will never understand why you approve of everything and everyone you meet.
Onun için herşeyi yaparım, ama onu asla anlamayacağım, tüm bu yıllardan sonra bile.
I would do anything for him, but I will never understand him, even after all those years.
Ve ekmek söylediğini asla anlamayacağım. Domatesi ekmeğe sürmeyeceksen neden domates.
If you don't spread the tomato on the bread. I will never understand why you order bread and tomato.
Yaşıma gelsemde, genç bir adamın nasıl olurda… Parise gece elbisesi olmadan geldiğini asla anlamayacağım.
How any young man could come to Paris without evening clothes. If I live to be a hundred, I shall never understand.
O tatlı, cesur, yaşlı astronotun nasıl böyle oğulları olduğunu asla anlamayacağım.
I will never understand how two men like you could have been spawned by that sweet, courageous old astronaut.
Yaşıma gelsemde, genç bir adamın nasıl olurda… Parise gece elbisesi olmadan geldiğini asla anlamayacağım.
If I live to be 100, I shall never understand how any young man… could come to Paris without evening clothes.
Tanrıya yemin ederim ki, kendi kanımdan birinin nasıl böyle bana karşı döndüğünü asla anlamayacağım.
I swear to Christ almighty, I will never understand how my own flesh and blood could turn against me the way you have.
Yaşıma gelsemde, genç bir adamın nasıl olurda… Parise gece elbisesi olmadan geldiğini asla anlamayacağım.
I shall never understand… If I live to be a hundred, without evening clothes. how any young man could come to Paris.
Yaşıma gelsemde, genç bir adamın nasıl olurda… Parise gece elbisesi olmadan geldiğini asla anlamayacağım.
If I live to be a hundred, I shall never understand how any young man could come to Paris without evening clothes.
Ben de senin her şeyden ve yeni tanıştığın herkesten memnun olmaktaki aceleciliğini… asla anlamayacağım.
And I will never understand why you are in such a rage to approve of everything and everyone that you meet.
Ben de senin her şeyden ve yeni tanıştığın herkesten memnun olmaktaki aceleciliğini… asla anlamayacağım.
Of everything and everyone you meet. I will never understand why you approve.
Tom asla anlamayacak.
Tom will never understand.
Sen asla anlamayacaksın.
You will never understand.
Asla anlamayacaksınız sizinki gibi mantıklı bir zihin için cinayet işledim.
You will never understand. To so logical a mind as yours I have committed a murder.
Bazıları asla anlamaz, başkaları ise sadece… çocuk oyuncağı sayar.
Some will never understand, while others will consider it… mere child's play.
Senin asla anlamayacağın bir sebepten.
For a reason you will never understand.
Annem asla anlamaz.
Mother will never understand.
Tate, ülkenin% 99unun asla anlamayacağı bir hayat tarzında yaşıyor.
Tate has the opportunity to live like 99% of the country will never understand.
Bazıları asla anlamaz, başkaları ise sadece… çocuk oyuncağı sayar.
Mere child's play. Some will never understand, while others will consider it.
Bazıları asla anlamaz, başkaları ise sadece… çocuk oyuncağı sayar.
Mere child's play. while others will consider it… Some will never understand.
Results: 75, Time: 0.0345

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English