Examples of using Ayak uydurmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Takip edin ve ayak uydurmaya çalışın.
Tom sınıf arkadaşlarına ayak uydurmaya çabaladı.
Sözleri biliyorum. Siz bana ayak uydurmaya çalışın.
Onlar sadece değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışıyor.
A anahtarı. Değişimler için beni takip edin ve ayak uydurmaya çalışın.
Hızlı gitmek istiyorum, bu yüzden ayak uydurmaya çalışın.
Demek istediğim hızlı bir örnek teşkil etmek istiyorum bu yüzden ayak uydurmaya çalışın.
Çabuk kapıyorsun! Eh işte, size ayak uydurmaya çalışıyorum!
Walter oldukça zor bir duruma ayak uydurmaya çalışıyor.
Evrilen kawaii kültürüne ayak uydurmaya çalışıyor. Hello Kitty ve arkadaşları ya da tanıdıkları.
Evrilen kawaii kültürüne ayak uydurmaya çalışıyor. Hello Kitty
Neden Verna kanlı Jonesa ayak uydurmaya çalışmakta Başka bir kelime duyarsam.
Bosna-Hersekteki( BH) ticari çiftçiler pazar şartlarına ayak uydurmaya çalışırken, yerli
On beş araba zaten parlak kırmızı Forda ayak uydurmaya çalışarak dışarı çıktı,
Ve şimdi arabada bir çaylak sürücüsü var On beş araba zaten parlak kırmızı Forda ayak uydurmaya çalışarak dışarı çıktı.
bir erkeğin kadın arkadaşları varsa Bak Lisa, zamana ayak uydurmaya çalışıyorum.
zamana ayak uydurmaya çalışıyorum.
bu karar verir müşteri kredi geri ödemeleri ayak uydurmaya üzerine güvenilemez.
Ve yapmam gereken de sadece ayak uydurmaya çalışmak ve hayatlarının bir gününde bu insanların yerinde olmanın nasıl bir şey olduğunun dürüst bir hesabını çıkarmak.
Şimdi baban şehirden sorumlu, ve Danny de… değişime ayak uydurmaya çalışıyor. ve benim de artık zamanım geçti.