Examples of using Ayaklanmalar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayaklanmalar gittiği zaman.
Gözyaşı, ayaklanmalar taslakların yanması Siyah panterler.
Ama ayaklanmalar olduğunda burada değildiniz.
En çarpıcı ayaklanmalar Genova, Milano Roma ve Palermoda.
O ayaklanmalar kalbinde Brixton gitmiş olabilir.
Ayaklanmalar, yeni başladı.
Ayaklanmalar bitene kadar bir tüfeği tutacağım sadece.
Ayaklanmalar yüzünden kimse gelmiyor.
Onlar ayaklanmalar üzerine bir belgesel çekmek için burada olduklarını söyledi.
Onlar ayaklanmalar üzerine bir belgesel çekmek için burada olduklarını söyledi.
Biz ayaklanmalar hakkında birşeyler sormak istiyoruz.
Ayaklanmalar başladı!
Lütfen efendim… Biz ayaklanmalar hakkında birşeyler sormak istiyoruz… Bhaskar.
Toulon limanında ihtilalci hükümete karşı ayaklanmalar vardı.
Cinayetler, yangınlar, ayaklanmalar.
Şimdi, Evrakları, ayaklanmalar hakkında konuşuyorlar.
Halkımıza uğruna yaşayacakları bir şey vermezsek daima ayaklanmalar olur.
Belki sosyal ağlarda dalga dalga yayılan duygusal ayaklanmalar vardır.
Ve Hindistandaki ayaklanmalar.
Arjantin Aralık 2001 ayaklanmalar 2003: Gül Devrimi, renkli devrimlerin ikinci,